Temmuz Resim ve Çizimleri

Bu ay yine bol bol resim ve çizim yapma fırsatı buldum, geçen ay olduğu gibi bu ay da sulu boya çalıştım fakat geçen ayın aksine bu sefer biraz da portre çizdim. Haziran ayında bitki ve çiçek çizmiştim, bu sefer de birkaç tane yiyecek illüstrasyonu yaptım. 

Sulu boya ve portrenin yanında, akrilik çalışma fırsatım da oldu. Akrilik beni biraz üşendiriyor açıkçası, çok fazla malzeme gerektiriyor ve sabit bir atölyem olmadığı için (ve evde boyalarımı yere atan, fırçalarımı kemiren ve boya suyu içen bir kedim olduğu için) malzemeleri sürekli toparlamam gerekiyor. Sulu boya ve kalemlerle çalışmak daha pratik geliyor, dolayısıyla onları daha çok yapıyorum gördüğünüz gibi. 

Bu ay çizdiklerimden hiçbir şeye benzemediğini düşündüklerim de oldu, onları kendime saklıyorum. Aslında muhtemelen şu an buraya koyduğum resimleri de seneye beğenmem ama bunun sonu yok, o yüzden biraz bile beğensem burada durmasını ve gelişimimi izlemeyi istediğim için paylaşıyorum. 

Geçen ay biraz resme nasıl başladığımdan bahsetmiştim, bu sefer detaylı bahsetmeyeceğim fakat resim yapmak isteyip ne yapacağını nasıl başlayacağını bilmeyenlere bir tavsiye: sadece başlayın. Basit bir şeyi çizmeye çalışın, güzel olmadıysa bile tekrar tekrar çizin. Bir yerden başladıktan ve ısrar ettikten sonra gerisi geliyor. 

Bakalım bu ay neler yapmışım. 

Porridge sevdiğimi bilirsiniz. Bir sabah porridge yiyip kahve içerken yemekle kalmayıp çizmek istedim.
15×21 300 gr sulu boya kağıdı ve 8 numara sulu boya fırçası kullandım.
Macarons de Paris, 15×21 300 gram sulu boya kağıdı üzerine.

Makaron hakkında küçük bir bilgi vermek istiyorum. 1792 yılında Nancy’de iki rahibe, para kazanmak için badem unu, şeker ve yumurta beyazından yaptıkları kurabiyeleri satıyorlarmış. Yani bizim bildiğimiz içi dolgulu makaronlar yokmuş ilk etapta, sadece tek katlı kurabiyeler olarak çıkmış ortaya. Sonra söylenenlere göre La Durée’nin kurucularından Pierre Desfontaines, bunların içini doldurmayı akıl etmiş. Makaronu icat ettiği iddia edilen bir diğer isim ise Claude Gerbet. Kim icat etmiş bilemem ama şu anki haliyle muhteşemler. La Durée’nin frambuazlı makronunun tadı başka bir şeyde yok.
Avokado sevgimi bilirsiniz. 15×21, 300 gram sulu boya kağıdı üzerine sulu boya.
Bu arada son zamanlarda sürekli Fransızca okuyup dinlediğim için her yere Fransızca şeyler yazmışım, resimlerde bol bol var.
Les fruits, 15×21, 300 gram sulu boya kağıdı üzerine sulu boya
Fransa havasının hakim olduğu resimlerle devam ediyoruz. Kruvasan kim sevmez? Bunu kardeşime doğum günü hediyesi olarak yaptım, kendisi de kruvasan çok sever.
15×21, 300 gram sulu boya kağıdı üzerine sulu boya
Lavanta en sevdiğim çiçek olabilir.
15×21 300 gram sulu boya kağıdı üzerine sulu boya
İlk kez şehir/bina temalı bir şey çiziyorum, aslında pek beğenmedim ama paylaşmak istedim. Buranın fotoğrafını Haziran’da yaptığım Prag gezisinde çekmiştim, sonra dedim ki neden sulu boya resmini yapmayayım. Dediğim gibi ilk kez denediğim bir şey, pek de beğenmedim ama dursun burada.
15×21, 300 gram sulu boya kağıdı üzerine sulu boya
Bu ayın ilk portesi.
21×30, 140 gram sketch kağıdı üzerine 3H ve B kalem, 0.05 ve 0.6 artline kalem, siyah marker.
Bir diğer portre.
21×30, 140 gram sketch kağıdı üzerine 3H, B ve 2B kalem, 0.05 ve 0.6 artline kalem, siyah marker.
Bu ayın beğendiğim son portresi.
15×21 140 gram sketch kağıdı üzerine 3H ve 2B kalem.
Cancan
18×24 canvas üzerine akrilik
Mart ayında da sarı bir kedi yapmıştım, aslında kendi kedimi yapmak istemiştim fakat bu sarı kedi biraz daha efendi, biraz daha yaşlı olduğu için kendisine Miel’in babası diyoruz. Cancan’ı ise daha geçenlerde kaybettik, kendisi 1999-2019 yılları arasında upuzun yaşadı, bu resimle ölümsüzleşti.
Akrilik yaparken palet yıkamamak adına tear-off paletlerden kullanıyorum. Defter gibi görünüyor, 35li satılıyor, en son aldığımda 15 lira gibi bir fiyatı vardı sanırım. Çok pratik, eğer akrilik veya yağlı boya yapacaksanız tavsiye ederim.

Bu ayın (fena olmayan) resimleri böyleydi, geçen aykilere göz atmak isterseniz de buraya bakabilirsiniz. Unutmayın, yeteneksiz insan yoktur az pratik vardır.

Bir Cevap Yazın