Prag o kadar dolu dolu bir şehir ki, hem turistik anlamda hem de yeme içme konusunda çok şey sunuyor. Einstein, Kafka gibi önemli isimlerin gittikleri kafelerden sokak lezzetlerine, lüks restoranlara kadar her türlü seçenek bulmak mümkün.
Prag mutfağı ise çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi komşu ülkelerinden epey etkilenmiş. Örneğin tüm Orta Avrupa’da olduğu gibi, gulaş burada da son derece ünlü fakat kendi tarzlarında yapıyorlar, mesela bir yerde bira soslu gulaş deneme fırsatı bulduk, çok lezzetliydi.
Kendine özgü mutfağının yanında bolca İtalyan restoranına rastlamak mümkün. Üçüncü dalga kahvecisi de bol, kokteyl barları da. Özetle Prag, yeme içme konusunda dediğim gibi bolca seçenek sunuyor.
Kendi mutfağımız olduğu için, kahvaltıları genelde evde hazırladık (bir iki yazımı okuduysanız evde yemek hazırlama ile ilgili merakımı biliyorsunuzdur.) Özellikle bacon gibi ürünler Avrupa’da son derece ucuz, kahvaltıda da (bazen) iyi gidiyor.

Mutfaklı bir yer kiralamak, mutfak sevenler için hem çok keyifli hem de aslında fark etmeden epey tasarruf etmiş oluyorsunuz. Biz kahvaltıları ve sabah kahvesini genelde evde hazırlıyoruz. Kahve delisi insanlar olarak, gittiğimiz evde kahve makinesi olmadığını görüp kendi minik V60’ımızı Türkiyelerden taşıdık getirdik, her sabah taze kahve demledik (ben böyle şeylere üşenmem, sabahın köründe her yer sessizken kahve içmek o kadar keyifli ki, neden üşeneyim). Siz de benim gibiyseniz, mutfaklı ev kiralamak en iyi seçenek olacaktır.


Önce gezi rehberini okumak isterseniz sizi şuraya alalım, yeme içme rehberiyle devam edelim.
Restoranlar/Cafeler
U Dvou Sester


Burası ilk geldiğimiz akşam Old Town’da gezerken rastladığımız bir restoran. Kaburga ve Çek tarzı Brie peyniri dedikleri bir şey yedik. Kaburgayı marine ettikleri sos çok lezzetliydi, yanında bayır turpu (horseradish) sosu ile servis ediyorlar, bayır turpunun tadı çok güzel, yakmayan bir wasabi gibi. Çek Brie ise bildiğimiz brie peyniri ama hafif ısıtmışlar, pişmiş soğan ve biber ile servis ediyorlar. Biralarını da sevdik. Genel olarak servisten ve lezzetten memnun kaldık, tavsiye ederiz.
Önemli not: Prag Gezi Rehberi’nde bahsettiğim ASLA para değiştirmemeniz gereken döviz bürosu buranın hemen yanı. SAKIN böyle bir hata yapmayın.
Her gün 09.00-00.00 arası açık
Adres: Melantrichova 471/10, Stare Mesto
Café Louvre


Prag’da yaşasam hep giderim dediğim yerlerden biri: Cafe Louvre. Burası zamanında Prag’da yaşarken Einstein’ın da geldiği bir yermiş, sanırım çoğu turist zaten bu yüzden geliyor fakat hem servis hem de lezzet gerçekten çok başarılı. En popüler Çek yemeklerinden biri olan svíčková’sı ile meşhur (bir çeşit bol soslu et yemeği). Burada en sevdiğim şey şu oldu: yarım porsiyon servis etmeleri. Genelde porsiyonlar o kadar devasa ki, bir yemeği bir kişi bitirmek mümkün olmuyor, paylaşınca da fazla çeşit yemek deneyemiyorsunuz (içime dert olmuş bunlar.) Ama Café Louvre’da gönül rahatlığıyla bol çeşit deneyebilirsiniz, bir restoran yarım porsiyon servis ediyorsa zaten otomatik olarak gözümde yükseliyor. Hem dekorasyonu, hem servisi, hem lezzeti ile biz çok sevdik burayı. Crepe Suzette de yapıyorlarmış, fırsatım olmadı belki siz seviyorsunuzdur diye söyleyeyim.
Hafta içi 08.00’de, hafta sonu 09.00’da açıyorlar, 23.30’a kadar açık.
Adres: Národní 22, Nové Město
Café Slavia


Vltava nehri manzaralı, zamanında yine Kafka, Nazım Hikmet gibi isimlerin takıldığı bir yer Café Slavia. Yemekleri konusunda bir şey diyemeyeceğim biz kahve içtik. Nazım Hikmet zamanında burada şiirler yazmış, kendisinin bir fotoğrafını da cafede bulabilirsiniz. Orijinal fotoğrafı Türk bir turist tarafından çalınmış (ne diyelim ki neden böyle şeyler yapıyorsunuz sevgili Türkler……….) bizi çok da şaşırtmayan bu haberin kaynağını da buraya bırakıyorum.
Hafta içi 08.00-00.00 arası, hafta sonu 09.00-00.00 arası açık
Adres: Smetanovo nábřeží 1012/2
Pizzeria Giallo Rossa


Bir akşam ‘ya bıktım soslu etten hadi pizza yiyelim’ diye tutturmamla birlikte bulduğumuz bu küçük pizzacıyı çok sevdik. İsmi İtalyanca ‘sarı kırmızı’ anlamına gelen Roma temalı restoranda hem al-götür büfesi var, hem de içeride oturup yiyebiliyorsunuz, al-götür var diye fast food gibi düşünmeyin, içerisi bildiğimiz restoran. Pizzası ve şarabı gayet lezzetliydi, tiramisuyu da sevdik.
Adresini ararken gördüm, sanırım Prag’da bir tane daha Giallo Rossa var ama aynı yer değil.
Hafta içi 11.30-23.00 arası açık, hafta sonu 12.00’de açılıyor, Cuma Cumartesi 01.00’a kadar açık.
Adres: Jakubská 647/2, 110 00 Staré Město
Klášterní pivovar Strahov


Strahov Manastırı’nı ziyaret ettikten sonra burada güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Hem kendi yaptıkları biraları, hem de yemekleri çok lezzetli. Bira soslu bir sosis denedik Prag’da yediğim en güzel şeylerden biriydi. Gulaş da lezzetliydi (ama çok büyüktü neden her yerde porsiyonlar böyle bilmiyorum). Strahov sonrası bir mola için ideal bir yer.
Her gün 10.00-22.00 arası açık
Adres: Strahovské nádvoří 301/10, Hradčany
Prag’da Kahve
Biz evde bol bol kahve demlediğimiz için, çok fazla yer deneyebilme imkanımız olmadı fakat araştırırken en çok karşımıza çıkanları buraya yazıyorum, siz denk gelirseniz deneyin: Muj Salek Kavy, EMA Espresso Bar, Kavarna Misto, Brewbar, Kafe Karlin, Cafe Lounge, Kafemat, Coffee Room, La Boheme (amma da varmış.) Bizim denediklerimiz ise aşağıda:
Café 5

Original Coffee kapanmış, yerine burası açılmış. Aslında Old Town’ın tam içinde yer alıyor ama bulunduğu sokak son derece sessiz sakin, hatta doğru yere mi geldim acaba hissi oluşturuyor, o derece. İçerinin dekorasyonu çok güzel, ortam sakin ve keyifli, kahveleri muhteşem diyemeyeceğim ama gün ortasında dinlenmek için güzel bir yer.
Her gün 09.00- 19.00 arası açık
Adres: Betlémská 12
Café Letka


Cafe Letka, Berlin’in meşhur Five Elephant kahveleri ve Çek biralarının en sevdiklerimden biri olan Matuška biraları ile hem lezzetli hem de güzel dekorasyonlu bir cafe. Ulusal Galeri’nin Trade Fair Palace binasını ziyaret ettikten sonra buraya uğramak güzel bir fikir olabilir çünkü epey yakın.
Hafta içi 08.00’da açılıyor, 00.00’a kadar açık, Cumartesi 10.00-00.00 arası, Pazar 10.00-22.00 arası açık.
Adres: Letohradská 44, 170 00 Praha 7-Letná
Comebuy


Mucha müzesi çıkışı keşfettiğimiz çılgın Tayvan çaycısı. Neredeyse kimsenin sevmediği ama benim çılgınca sevdiğim Matcha latte’den, Bubble Tea’ye, her türlü ilginç çayı satıyorlar. Bizim ziyaret ettiğimiz dönemde hava çok sıcak olduğu için soğuk çay satan bir yer ilaç gibi gelmişti. İçerisi Asyalı kız dolu, zaten mekanda da Asyalılar çalışıyor. Özellikle kasada dikkat edin, size asla anlayamayacağınız bir İngilizceyle çaya ne kadar şeker istediğinizi soruyorlar (ben neredeyse anlamayıp yes falan diye geçiştirip yüzde 120 şekerli çay içiyordum), meyve çayları zaten kendiliğinden epey tatlı, sonra toz şeker kaşıklıyor gibi hissetmeyin kendinizi. (Neredeyse tüm Asyalı kızlar yüzde 70 şeker istiyor.) Özet olarak çeşit çeşit çayı olan, sevimli ve ferah bir yer.
Her gün 11.00-21.00 arası açık
Adres: Jindřišská 888/19, 110 00 Nové Město (Mucha müzesinin hemen yanı)
Puro Gelato

Yaz yüzünden bol bol dondurmacı peşinde koştuk, buranın meyveli dondurmalarını ve smoothielerini çok sevdik. Özellikle frambuaz ve siyah frenk üzümlü (bunun Türkçesi de bir garip, black currant işte) dondurması çok iyiydi, tabii ki sütsüz, yani sorbe.
Prag Lezzetleri
Çek mutfağı, burada bulunan diğer tüm ülkeler gibi komşularından etkilenmiş durumda. Yine de çoğu ülkede olduğu gibi bilinen yemeklerin kendilerine özgü versiyonları var. Genellikle yemekleri bol soslu, kocaman porsiyonlu. Kaldığımız süre boyunca denediklerimiz ise aşağıda.
Trdelnik

Sokakta her köşe başında görebileceğiniz Trdelnik, bir çeşit hamur. Çubuklara sarıp şekere buluyorlar, odun ateşinde pişiriyorlar ve sade halde veya içine krema, çikolata gibi şeyler koyarak servis ediyorlar. Benim favorim çikolatalısıydı. Trdelnik yüzünden bütün sokaklar meydanlar falan mis gibi şeker kokuyor, insan tok olsa da bir tane alsam mı acaba diye düşünüyor. Bizim en beğendiğimiz Old Town Meydanı’nın tam girişindekiler oldu (turistlik seviyesi yüzde yüz), diğerlerinden çok az daha pahalı ama çok sattıkları için hep taze ve sıcaktı.

Prosciutto di Praga

Bu da hemen trdelnik satılan yerin yanında satılıyor, odun ateşinde pişirdikleri domuza Prosciutto di Praga demişler. Bir de yayında patates, lahana ve bacon gibi bir şey kattıkları bir salata satıyorlar (hmmmmm süper hafif bir salataymış). Bir iki uyarım olacak: büfenin önünde ikisinin de 100 gramlık fiyatı yazıyor, eti minimum 400 gram, salatayı da 200 gram olarak servis ediyorlar, hesapladığınızın 4 katı bir fiyat söylediklerinde şaşırmayın diye söylüyorum. Bir de bu porsiyon 4 kişilik, hani tek başınıza giderseniz almaya kalkmayın, yiyemezsiniz. Ben sattıkları gramajları duyunca YUH TURİST KAZIKLIYORSUNUZ diye adamlara bağırdım tabii Türkçe olduğu için bir şey anlaşılmadı, bu isyanım sonucunda almadan gitmişiz gibi bir hava var ama hayır, turist içgüdülerimize yenildik ve denedik. Lezzetliydi ama epey ağırdı, yine de odun ateşinde domuzu nerede bulacaksınız, bir kere denenebilir. Not: Ben böyle şeyler yiyince kendimi orta çağda hissediyorum, yemeğimizi yiyip birazdan meydana gidip idam izleyecekmişiz gibi garip bir his geliyor 🙁 bunu da sizinle paylaşmak istedim, konumuza devam edelim.
Svíčková

Çeklerin en ünlü yemeklerinden biri olan Svíčková, çeşitli sebze ve baharatlarla haşlanmış dana etinin ekşi krema ve turna yemişi sosu (cranberry), portakallı bir sos ve knedlíky ile (bir çeşit ekmek) sunulduğu bir yemek. Café Louvre’da denedik, beğendik.
Chlebíčky

Aslında bildiğimiz açık sandviç, burada her yerde bulmanız mümkün. Biz öylesine bir büfeden denedik, en güzelini ve çeşitlisini Bistro Sisters yapıyormuş aslında ama bir türlü denk getirip deneyemedik, sizin aklınızda olsun.
Koláče

Koláče, bir çeşit hamur işi, içinde peynir ve reçel var. Yine böyle şeyler satan her yerde bulabilirsiniz, kahveyle güzel gidiyor.
Perníčky (Yılbaşı Kurabiyesi)



Bildiğimiz Gingerbread kurabiyelerin Çek versiyonu, diğer versiyonlarından farklı olarak bal kullanıyorlarmış. Mala Strana’da bulduğumuz bu dükkan o kadar sevimliydi ki, oralardan geçerseniz uğrayın.
Knedlíky/ Bramborové knedlíky

Knedlíky, Orta ve Doğu Avrupa’nın vazgeçilmezi, bir çeşit ekmek. Burada neredeyse tüm yemeklerin yanında servis ediyorlar. Bir de bunun Bramborové knedlíky versiyonu var, o da patatesle yapılıyor, patatesi haşlayıp püre yapıp un vb malzemelerle karıştırıp pişiriyorlar, tekrar patates şekline getirip dilimleyerek servis ediyorlar (patatesli patates, patatesception gibi isimler taktım ben buna). Yine bunu da yemeklerin yanında bol bol görebilirsiniz.
Gezerken denk geleceksiniz, birçok şeker ve çikolata dükkanı var. Bu dükkanlar aslında şehrin ‘masal şehir’ imajına da katkıda bulunuyor. Jelibon tarzı şekerler seviyorsanız, maden konseptli şeker dükkanları ilginizi çekecektir, ben çok sevmesem de içeriyi bir gezip bir iki ekşi jelibon aldım.


Çek Biraları
Çekya, hem bira üretimi hem de tüketimi konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Microbrewery tarzı yerleri dolaşırken sık sık göreceksiniz, biraları araştırırken denk geldiğim ve denediğim markaları yazıyorum, gezerken bol bol için: Kozel (bunu Türkiye’de de bulabilirsiniz, ben epey seviyorum sanırım üzerinde keçi olduğu için, keçiler çok sevimli hayvanlar) Pilsner Urquell, Svijany, Matuska, Bernard (bu çok güzeldi), Krusovice.
Gece Hayatı
Prag, gece hayatı canlı şehirlerden biri. Gece ulaşım 12de bitse de sokaklar sabahlara kadar canlı. Ben kokteyl meraklısı olduğum için güzel kokteyl yapan iki mekan önereceğim ikisi de Old Town civarında. Bunlar dışında bulduğunuz her yerde bira içebilirsiniz, yüksek ihtimalle güzel çıkacaktır.
Prag Gezi Rehberi’nde de belirttiğim gibi, gece hayatı son zamanlarda Zizkov’da son derece canlı, biz orada kalıyorduk (nasıl olduysa) mekan denemeye fırsat bulamadık ama en çok denk geldiğimiz yerler şunlar oldu: Bukowski’s, Beer Geek, UpBar Zizkov, Storm Club. Prag gece hayatını araştırırken karşınıza çıkacak olan Karlovy Lazne, Vltava nehri kıyısında, birkaç katlı bir gece kulübü, her katında farklı bir müzik türü çalıyormuş. Gitme fırsatımız olmadığı için yine bir şey diyemeyeceğim, ama kapısında 18 yaş civarı bir dolu insan vardı.
Anonymous Bar

Konsepti ve girişi bir tuhaf olan, içerisi çok çok sıcak ve karanlık olan enteresan bir bar. Girişini bulmakta zorlanabilirsiniz, bir kapıdan içeri girip pasaj gibi bir yere gireceksiniz, asıl kapısı orada. Anonymous konseptinde, güzel kokteyller yapıyorlar.

Her gün 17.00’da açılıyor, hafta içi 02.00’a hafta sonu 03.00’a kadar açık.
Adres: Michalská 432/12, 110 00 Staré Město
Bar Hemingway

Yine güzel kokteyl yapan, adından mıdır bilinmez çalışan herkesin çok iyi İngilizce konuştuğu küçük, şık, turistik bir bar.

Her gün 17.00’da açılıyor, Hafta içi 01.00, hafta sonu 02.00’a kadar açık.
Adres: Karoliny Světlé 26, 110 00 Staré Město
Prag yeme içme rehberimizin sonuna geldik, yedik içtik peki nereleri gezeceğiz diyorsanız, Prag Gezi Rehberi de burada, şimdiden iyi okumalar, iyi eğlenceler, bol bol gezin fotoğraf çekin.
Love Cafe Louvre. While living in Prague I always used to go there to drink their Viennese coffee. The food is good and the ambiance is nice. Glad you had a chance to visit. 😊
I didn’t know that you lived in Prague, such a nice place to live in and yes, Cafe Louvre is one of the best places in the city 🙂