Imera and Niks Carnaval- İstanbul

Eylül ayı benim için son derece hareketli ve yoğundu. Ayın ilk iki haftasını Ankara’da geçirdim, 19 Eylül’de Paris’e uçağım vardı. Bir yandan taşınma durumları, bir yandan seyahat planları derken araya böyle çılgın bir konseri katsam mı katmasam mı, gidersem çok yorulur muyum sonrasında ev taşıyacağım, sonra on beş gün gezeceğim bir tatile gideceğim gibi düşüncelerle kafamı yorarak, en sonunda da bir daha bu fırsatı ne zaman bulacağım diyerek biletleri almaya karar verdim.

Bir süredir devam eden fizik tedavi, belirsizlikler, çok ciddi radikal kararlar ve değişiklikler derken, aslında fiziksel olarak değil psikolojik olarak yorulduğumu fark etmiştim. Ağustos ve Eylül ayları boyunca zihnim o kadar yoğundu ki hiçbir şeye konsantre olamıyordum, oturup kitap okuyacak, seyahat planı yapacak dikkati bile toplayamadım epey bir süre, sadece sporla enerjimi atabiliyordum. Bazen fark etmiyoruz ama psikolojik yorgunluk insanı epey yıpratabiliyor. Genel olarak fiziksel yorgunluk benim için çok da önemli değildir zaten.

Uzatmayalım, böyle bir dönem arasında ‘yapmasam pişman olacağım’ düşüncesiyle (bir süredir genel yaklaşımım bu ve gerçekten, o kadar iyi geliyor ki) bir sabah uyandım, fazla düşünmeden konser ve uçak biletlerini aldım, kalacak yer ayarladım. Bu kadar stres, overthinking ve değişiklik arasında böyle bir etkinliğin çok iyi geleceğini düşündüm.

Beyza ile sabah 07.55 uçağıyla İstanbul’a gittik, ikimiz de uykuluyuz, stresliyiz, hemen Nişantaşı’na gidip güzel bir kahvaltı yaptık, kendimize geldik. Hava o kadar sıcaktı ki elimizdeki küçük bavullar direkt on katı ağırlığındaymış hissi veriyordu. Bir yandan belli sebeplerden sinirliyiz hararetli konuşmalar geçiyor, bir yandan çok da mutluyuz Astrix dinleyeceğiz diye.  Böyle karışık bir ruh haliyle kalacağımız yeri bulduk, tam bir fiyasko çıktı, başka bir yer ayarladık bavulları alıp oraya gittik. Bu arada kahvaltı dışında hiç dinlenmemişiz, saat üç olmuş, sinirler zaten bozulmaya müsaitken ufak tefek aksilikler devam ediyor.

Sonunda ‘e artık burada kalalım bu gece, yoksa yer bulamayacağız’ diye Beşiktaş’taki otelimize eşyalarımızı bıraktık, duş aldık hazırlandık çıktık. Konser Göktürk’te, neyse ki yerin tuhaflığını göz önünde bulundurarak servis organize etmişler. Gün batımına doğru konser alanındaydık.

konserde çekmeyi akıl edebildiğimiz tek fotoğraf

Astrix, zaten en sevdiğim DJler arasında değişmez bir yere sahip, Captain Hook’un da kendine özgü karanlık bir tarzı var, keyifli müzik yapıyor. Festival için ikisi bir arada güzel seçim olmuş.

Gittiğimizde hem maruz kaldığımız öğlen sıcağının hem de sinirin biraz etkisi altındaydık, sonra tabii ki yavaş yavaş geçti, eğlenmeye başladık. Birçok sebepten dolayı o kadar keyifli bir etkinlikti ki, hem müziğin etkisi hem o enerjiyi yakalayabilmemiz çok iyi oldu, iyi ki gelmişiz dedik.

Biraz müzikten bahsedecek olursak Captain Hook’un setini tam olarak hatırlamıyor olsam da Astrix’in setinden çok keyif aldım, setin büyük bir bölümünü dinlerken dans ediyordum zaten. Uzun zamandır bu kadar stres attığım ve keyifli olduğum bir etkinliğe gitmemiştim, Deep Jungle Walk, Adhana, Agate gibi şarkıları ortamında dinleyip dans etmek çok rahatlatıcı oldu.

Captain Hook. Fotoğrafın kalitesi ve güzelliği sizi de üzmüş olabilir

Etkinliği güzel hale getiren herkese buradan teşekkür ediyorum, gerek etkinlik gerek sonrası geçirdiğim en keyifli akşamlardan biriydi.

Bu arada fotoğraf konusuna gelirsek, o kadar becerememişim ve hatırlamamışım ki fotoğraf çekmeyi, elimde olan birkaç saçma sapan fotoğrafı kendime anı olsun diye paylaşacağım burada.

konserin ertesi sabahı biz, dağılmış ve yorgun halimiz

Konser sonrası ev taşıdım, bavul hazırladım, Paris-Brüksel-Brugge-Amsterdam gibi bir rota izledim, Ankara’ya geri döndüm ve işten ayrıldım. İnsan bilinmezlikten pek hoşlanmaz, ama zaman zaman daha iyi şeyler elde etmek adına artık bize yaramadığından, uygun olmadığından emin olduğumuz şeyleri bırakıp, hayata güvenerek bilinmezliğe doğru ilerlemek, bir nevi ‘leap of faith’ yapmak gerekiyor.

Festival başlığı altında günlük yazısı olmuş olsa da etkinlik çok güzeldi, çok keyifliydi, umarım seneye de böyle sağlam isimler getirerek her sene daha da güzelleştirerek devam ederler ki biz de fırsat buldukça gideriz.

konserin ertesi günlerinden, Moda
güzel İstanbul

Bir Cevap Yazın