Gaziantep deyince çoğumuzun aklına ilk gelen şey ortada: YEMEK. Sizin aklınıza başka bir şey geliyor bile olsa, lütfen bir süreliğine Gaziantep yemeklerini düşünelim ve saygı gösterelim. Bu kadar özenli, bu kadar zahmetli, bu kadar ağır ama yenilebilir çok az mutfak kültürü vardır dünyada. Mesela ben yemek yapmayı çok seviyorum, ama önceliğim genelde hem lezzetli hem pratik olması, saatlerce uğraşamam öyle her gün. Bu insanlar öyle bir yemek kültürüne sahip ki en sıradan yemekleri bile saatlerce uğraşmalık, saatlerce emek.
Ben yemekten önce gezilecek yerleri okuyacağım diyorsanız, buradan bakabilirsiniz. Tabii ki önce yemekleri okuyacağım diyorsanız devam ediyoruz.

UYARI: Bu yazıyı açken okumanızı tavsiye etmem, ben şu an baya tokum o yüzden rahat rahat yazıyorum.
Bu yemeklerin başında gelenleri zaten az çok biliyoruz ama şimdi şöyle bir üzerinden geçmeden olmaz: Ali Nazik (favorim, bu yemek neden bu kadar güzel gerçekten anlamsızca güzel), ciğer (pek sevmem ama burada hakikaten çok güzel), küşleme (koyunun sadece sırt kısmından çıkarılan bir parça et, aşırı lezzetli), KATMER (11 Mayıs 2019 tarihi itibariyle katmersiz bir hayat düşünemiyorum…….), baklava (en fazla iki dilim yiyebilsem de saygı duyulacak bir tatlı), lahmacun (soğansız devasa lahmacun), antep dolma (patlıcanlısı aşırı iyi)… Daha o kadar çok var ki ben dediğim gibi sadece şöyle bir üzerinden geçtim.
Yemekler epey ağır aslında, ama o kadar kaliteli malzeme kullanıyorlar ki abartmadığınız sürece (abartmak neye göre şimdi o konu çok kişisel….) herhangi bir rahatsızlık yaşamıyorsunuz. Benim midem çok sağlamdır, acı da et de dokunmaz ama ben sebzeciyim bütün gün bana sebze balık falan verseniz yerim onlara alışmışım, hiç bu kadar fazla ete maruz kalmadım, yine de bir şey olmadı.
Mutfak Müzesi’ni gezerken göreceksiniz, Gaziantep yemekleri, tatlıları ve özellikleriyle ilgili bilgiler var. Şöyle bir yazı dikkatimi çekmişti: Gaziantep yemekleri Akdeniz yemekleri ile benzerlik gösterir. Arkadaşlar lütfen yapmayın…….. Tamam gerçekten bolca salata yeniyor etlerin yanında ama o hafif zeytinyağlılarla Gaziantep yemekleri nasıl benzerlik gösterebilir…… Eğer gerçekten de aşırı benziyorsa ve şu an ben cahil cahil konuşuyorsam biri beni aydınlatsın, dinlemek istiyorum, hatamı kabul edip kendisinden özür dileyeceğim……
Peki biz nasıl geçirdik günümüzü? Güne genelde katmerle başladık, sonra arada bir tatlı denedik, sonra kebapçılarda bir ana öğün, sonra arada bir dürüm gibi bir şey daha denedik, sonra bir atıştırmalık (atıştırmalık=baklava). Akşamları da kahve içtik. Üç gün bu şekilde ondan fazla yer denemişiz (öyle bir anlatmışım ki sanki hiç müze gezmedik, yürümedik, sadece tatlı yedik yemek yedik.) Ve hepsi de çok iyiydi, kaldığımız süre boyunca kötü bir şey yemedik hiç.
Şimdi size sorunsuz bir Gaziantep gezisi geçirmeniz için birkaç tavsiye vermek istiyorum.
Tavsiye 1
Deneyeceğiniz her şeyden küçük küçük deneyin. Çok yerseniz her şeyi denemeniz imkansız, biz az az yedik yine de deneyemediğimiz çok yer oldu.
Tavsiye 2
Gideceğiniz yerlere yürüyün, yürüyün ki hem zaman geçsin, hem biraz kendinize gelirsiniz.
Tavsiye 3
YAZIN GİTMEYİN (bu konuda daha fazla açıklama yapmayacağım). Tek de gitmeyin. BİR ELİN NESİ VAR İKİ ELİN SESİ VAR. O kadar çeşit yemeği tek başınıza deneyemezsiniz.
Tavsiye 4
Acı konusunda son derece cömertler, eğer acı yemiyorsanız belirtmenizde fayda var.
Bilgilendirmeler ve tavsiyeler kısmı bittiğine göre artık neler denemişiz, neleri tavsiye ediyorum oralara geçelim, konuya gelelim.
İçindekiler
Kebap& Ciğer& Antep Mutfağı
Muzo Kebap

Burayı bulmadan önce Zeugma’dan çıkmış, aç aç geziyorduk, Halil Usta’ya gitmeyi planlamıştık fakat Ramazan dolayısıyla kapalı olduğunu öğrenince morallerimiz bozuldu, sonra bir arkadaşım tesadüfen imdadıma yetişerek tam zamanında burayı önerdi, biz de denedik.
Boğazaltı ve kuşbaşı karışık dürüm yedik, önce bunları kömürde pişiriyorlar, sonra baharat ve yeşillikle doğruyorlar. Bol acılı, çok lezzetliydi. Buraya Zeugma’dan sonra veya önce gidin çünkü biraz alakasız bir yerde.
Boğazaltı ne derseniz, adı üzerinde kuzunun boğaz kısmındaki etmiş, aslında çok tercih edilmezmiş ama bol yağlı olduğu için lezzetli olurmuş. Biraz korkunç bir fikir olsa da lezzetliydi gerçekten.
Tavuk da yapıyorlar ama biz denemedik, et tercih ettik.
Adres: Dülükbaba Mahallesi, Girne Cd. No:87, 27500 Şehitkamil/Gaziantep
Ciğerci Mustafa Kemal
Burası da gezerken bulduğumuz yerlerden biri. Adından dolayı ilgimizi çekti biz de bir deneyelim dedik, sonuç: harika. Çalışanlar da çok ilgili ve kibardı (bu zaten tüm gezi boyunca böyle oldu neredeyse). Arka tarafta açık alanı var.

Adres: Yaprak Mahallesi, Kep Kep Sk. No:23, 27080 Şehitkamil/Gaziantep
Metanet Lokantası

Buranın olayı beyran. Beyran, bolca iç yağ (gerçekten bolca), et, pirinç, et suyu ve bolca acıdan oluşan bir yemek/çorba. Hem çok sıcak hem çok acı, dediğim gibi acı yemiyorsanız belirtin. Beyran genellikle kahvaltıda içiliyormuş, biz o şekilde deneyemedik çünkü Ramazan dolayısıyla öğlen 12de açılıyordu lokanta. Beyran bana göre tek başına bir öğün, zaten kocaman ve doyurucu.
Adres: Kozluca Mah, Caddesi No:11, 27400 Şahinbey/Tabakhane/Şahinbey/Gaziantep
İmam Çağdaş
Gaziantep’te ne yenir listelerinin baş tacı, meşhur İmam Çağdaş. Kimisi artık seri üretime bağladılar dese de ben mutlaka ünlü restoranları deneme taraftarıyım. Burada Ali Nazik ve Küşleme, fındık lahmacun ve havuç dilimi denedik.

Ali Nazik çok lezzetliydi, çok beğendim. Zaten Ali Nazik aşkımı her fırsatta dile getiririm. Küşleme deyince genelde Halil Usta öneriliyor ama orası kapalıydı, buradakini de epey beğendik. Fındık lahmacun da aslında fındık değildi orta boy bir şeydi, lezzetliydi. Havuç dilimi olayını ben yıllarca çok yanlış anladım, cezerye gibi bir şey sanıyordum ama bildiğimiz kocaman dilim baklava, o da güzeldi.

İmam Çağdaş’la ilgili yorum yapmak gerekirse, şehrin diğer yerlerden yüksek fiyatlı çoğu şey, mesela küşleme 40 TL, fakat İstanbul’da o fiyata böyle şeyler asla yiyemezsiniz. Biz öğlen 12 gibi gittik, açılmış mıdır acaba derken bir de baktım içerisi turist dolmuş bile, gerçekten çok turistik. Garsonlar genel olarak kibar ama sanki bir bıkmışlık da var, gezi boyunca diğer restoranlarda gördüğümüz güler yüz ve işine olan aşkı burada o kadar göremedik. Ama lezzetli mi, çok lezzetli.
Adres: Şekeroğlu Mah. Hamdi Kutlar Caddesi, Uzun Çarşı No:49, 34200 Şahinbey
Üçler Kebap Lahmacun

Buranın lahmacunu ve simit kebabı meşhur. Gaziantep’te ince bulgura simit diyorlarmış, bu kebapta da ince bulgur var o yüzden adı simit kebabı. Hem lahmacununu hem de simit kebabını çok beğendik gerçekten. Fiyatları da baya uygun. Bir de çiğ köftesini denedik aslında fena değildi bol acılıydı ama ben nedense biraz daha baharatlı olmasını bekledim ama çiğ köfte işinden pek de anlamam o yüzden ben böyle dedim diye denememezlik etmeyin.

Yeri şehrin gezilecek kısmından biraz uzakta kalıyor, buraya gelirseniz yakınında Muzaffer dondurma ve Koçak baklava var, hepsini aynı gün deneyip kendinizi aşabilirsiniz biz öyle yaptık.
Adres: Sarıgüllük Mahallesi, Zübeyde Hanım Blv. 16/C, 27060 Şehitkamil/Gaziantep
Aşina Gaziantep Mutfağı

Klasik Gaziantep lezzetlerini tatmak için buraya uğradık, çılgınlık yapıp mumbar dolması yedik. Bir de tabii ki antep dolma ve içli köfte. Mumbar dolmasını biliyorsunuzdur, bildiğiniz bağırsak, içini dolduruyorlar üzerine de bol pul biberli tereyağlı bir sos yapıyorlar. Ben pek anlam veremedim çok tercih edeceğim bir tat değil (kokoreç yiyorum o ayrı niyeyse). Antep dolma çok güzel bir şey mümkün olduğunca yemek lazım. Kendime de bir ton kuru patlıcan ve acı biber aldım umarım gerçek bir antep dolma yapmayı başarabilirim….. İçli köfteye gelince, lezzetliydi gerçekten. Ama sizi mutlu edeyim İstanbullular, Taksim Sokak Lezzetleri yazımda övdüğüm Sabırtaşı İçli Köfte de gerçekten iyiymiş, antepte yedikten sonra onayladım.
Adres: Prof. Dr Muammer Aksoy Bul. Sabahat Göğüş Caddesi Vakiflar İş Merkezi Altı, no :14, 27100 Şehitkamil
Üç günde bu kadar yemek yemeyi başarabildik, önerilen ve gidemediğimiz restoranları da yazayım siz vakit bulursanız onlara da gidin.
Halil Usta: Eğer Gaziantep’te ne yenir konusuna çok az da olsa bir ilginiz varsa burayı mutlaka duymuşsunuzdur. Küşlemesiyle meşhur Halil Usta. Ramazan dolayısıyla kapalıydı.
Çulcuoğlu: Buranın da kebaplarını seven çok. Tadımlık lezzetleri bolca ikram ediyorlarmış öyle duyduk.
Dürümcü Recep Usta: Recep Usta nohut dürümüyle meşhur. Benim gibi nohut seven biri için güzel bir deneyim olabilirdi fakat midemde hiç yer yoktu.
Ciğerci Ali Haydar: Buranın olayı da kahvaltıda ciğer. Sabaha karşı 5 gibi servise başlayıp sabah 8’de servisi kapatıyormuş. Pazar ve Pazartesi kapalı, o yüzden yetişemedik.
Löküs Ciğer: Löküs ciğer de çok seviliyor. Burası da midemizde yer kalmadığı için deneyemediğimiz yerlerden.
Gaziantep’te Baklava

Çok hassas bir konuya geldik: BAKLAVA. Bana göre baklava aşırı iyi bir tatlı çünkü hamur, sade yağ (benim gibi sağlıklı beslenme meraklıları için not: bildiğimiz ghee) fıstık ve şekerden oluşan bir şey nasıl bu şekle getirilir, nasıl bu kadar lezzetli olur? Seviyor veya sevmiyor olmanız fark etmez, BAKLAVAYA SAYGI DUYMAK LAZIM. Gerçekten, dedim ya ben asla bu kadar uğraşmam diye, insanlar bunu her gün yapıyor, günlük hayatın bir parçası baklava yemek. Ben her ne kadar AŞIRI SEVİYORUM YAAA diye ortalarda gezsem de yiyebildiğim baklava sayısı iki dilim, o da yılda bir iki kere. Fakat buradayken insan sınırlarını aşıyor, üç günde dört ayrı yerde çeşit çeşit baklava denedik. Hepsi de çok iyiydi, zaten başta söylediğim gibi kötü hiçbir şey yemedim burada. Fena değil dediğim bir şey de yemedim (mumbar hariç o benlik değilmiş, o da tadı güzel değil diye değil damak tadı meselesi).
O zaman nerelerde ne denemeliyiz konusuna açıklık getirelim.
Elmacı Pazarı Güllüoğlu

Efsaneye göre burası ilk baklavacıymış. Kaçıncı baklavacı bilemem ama tadı gerçekten çok güzeldi, ilk bunu denedik çıtır çıtır hamur bol fıstık ohhh. Elmacı pazarını zaten gezeceksiniz, o sırada deneyin.
İmam Çağdaş

Burada yemek sonrası havuç dilimi denedik. Havuç dilimini birkaç sene öncesine kadar cezerye gibi bir şey sanıyordum (mantıksız değil bence) fakat uzun ince kesimli baklavaya deniyormuş. Bence bir tanesi iki kişiye yeter kocaman çünkü. Çok lezzetliydi yine.
Koçak Baklava

Burası eskiden turistler arasında pek meşhur değilmiş sonra ünü yayılmış. Biz şöbiyet, bol fıstıklı baklava, bir de midye baklava denedik. Hepsi de çok iyiydi. Bol tereyağlı buranın baklavaları, ben tereyağı zaten çok sevdiğim için çok beğendim.
Adres: Ali Fuat Cebesoy Bulv., Ş. M. Engin Özdinç Sok. No:3, Şehitkamil/Gaziantep
Zeki İnal

Zeki İnal şöbiyetiyle ünlü. 30 derecenin altında sokaklarda burayı ararken Gaziantepli bir amca yanımıza geldi ve nereyi arıyorsunuz diye sordu. Zeki İnal dediğimizde bize Koçak’ın da güzel olduğunu söyledi, denediğimizi söyledik. Elmacı Pazarı Güllüoğlu da iyidir dedi, onu da denediğimizi söyleyince bize şöyle bir yanıt verdi: MAŞALLAH SİZE. İki günde yediğimiz baklava miktarı Gazianteplileri şaşırtıyor……. Neyse sonra bir şekilde burayı da bulduk, denedik. Şöbiyetleri gerçekten çok iyi.
Adres: Alleben Mahallesi, Atatürk Blv. 38/B, 27010 Şahinbey/Gaziantep
Şimdi diyeceksiniz ki e sen her yeri övdün biz hangi baklavayı deneyeceğiz? Cevap: HEPSİNİ. Çünkü gerçekten hepsi ayrı ayrı güzel.
KATMER
Bunu büyük harflerle yazdım çünkü gerçekten önemli bir mesele. 28 yıl boyunca böyle bir şeyin tadından habersiz yaşamışım, büyük kayıp. Burada o kadar yemeğin kebabın baklavanın arasında en beğendiğim şey katmer oldu. Bir parça hamuru evire çevire çarşaf gibi bir şey haline getiriyorlar (HOLY GLUTEN diyoruz burada, sen olmasan katmer de olmazdı), sonra içine bolca fıstık, toz şeker ve kaymak koyup, katlayıp taş fırında pişiriyorlar.
Bir katmeri iki kişi yiyin, sakın ben çok yerim çok güzel deyip tek tek almaya çalışmayın. Diyelim yetmedi, o zaman size diyecek lafım yok, alın bir tane daha yiyin bravo…….
Soğuk süt, kurtarıcınız. Hem çok yakışıyor hem de ARTIK MAHVOLDUM YEMEKTEN durumuna gelmenizi geciktiriyor.
Katmerin en meşhur iki adresi var.
Metanet Katmer

Metanet lokantasının hemen karşısında. Bizim ilk denediğimiz yer burası oldu gelir gelmez. Simit katmer denedik, aynı malzemelerle katmeri simit şekline getirip pişiriyorlar. Epey iyiydi.
Adres: Kara Tarla Mah. Kunduracılar Çarşısı, Zincirli Bedesten Karşısı No:4, 27300 Şahinbey
Zekeriya Usta

Biz buraya Pazar günü gittiğimizde kapalıydı tadilat vardı sanırım, Mehmet usta oradaydı (dükkanın şu anki sahibi, Zekeriya ustanın torunu) bize hemen iki su verdi, bir harita verdi yarın gelin dedi. Kendisi hem çok güler yüzlü hem de misafirperver bir insan belli ki. Ertesi sabah kahvaltı için gittik, hala yazarken o tadı unutamıyorum, buranın katmeri AYRI BİR ŞEY. Yani lütfen oralara kadar gidip burayı denemeyip dönmeyin. Ben döndükten sonra bir hafta boyunca her yerde katmer fotoğrafı paylaştım, herkese katmer fotoğrafı gönderdim.

Adres: Çukur Mahallesi, Bay Hilmi Gç. No:16/C-D, 27010 Şahinbey/Gaziantep
Muzaffer Dondurma

Fıstıklı dondurma yemeden İstanbul’a dönemezdik. En lezzetli adreslerinden biri ise Muzaffer Dondurma. Keçi sütü dondurma zaten muhteşem bir şey, bir de fıstıklıysa her gün yemek istiyor insan. Burada değişik helva çeşitleri de var, fakat aşırı aşırı şekerli hepsi, önceden uyarayım. Dondurması harika, sıcakta çok iyi gidiyor.
Adres: Sarıgüllük Mahallesi, Kılıç Ali Cd. 3/A, 27060 Şehitkamil/Gaziantep
Ebrar Kahke Fırını
Kahke, nohut mayası ve zeytinyağı ile yapılan bir çeşit kurabiye. Hem tuzlusu hem tatlısı var. Ben bunu kuru pasta gibi bir şey sandığım ve kuru pastadan da hiç hoşlanmadığım için deneyip denememe konusunda kararsızdım fakat tabii ki denedim. Hiç kuru pasta gibi dandik bir şey değil, bol mahlep tadıyla tam atıştırmalık. Birçok çeşidi var benim favorim yuvarlak ve susam kaplı olanlar, hafif tatlı ama çok değil. Ebrar, en meşhur olanlardanmış biz otele yakın diye tesadüfen denedik.

Adres: Karagöz Mahallesi, Gümrük Cd. No:29, 27400 Şahinbey/Gaziantep
Şerbetçi Gara Mehmet
Sokakta gezerken göreceksiniz, çoğu yerde karadut suyu satılıyor. Karadut zaten aşırı lezzetli bir şey o yüzden suyu da kesin güzeldir diyerek denedik. Gerçekten çok iyi (plastik pet şişelere dolduruyorlar ne kadar hijyenik bilemem ama…..) Gara Mehmet, Osmanlı şerbeti, meyankökü şerbeti gibi değişik şeyler de satıyor. Bardakta sadece meyankökü veriyorlarmış onu deneyebildik, aşırı şekerli biraz tuhaf kola gibi bir şey (kola sevmem). Siz karadut suyundan şaşmayın, o hem şekersiz hem çok lezzetli.

Adres: Karagöz Mahallesi, Sadık Dayı Sk. No:4, 27400 Şahinbey/Gaziantep
Tahmis Kahvesi

Nerede kahve içelim sorusunun cevabı olan Tahmis Kahvesi, 1630lu yıllarda yapılan tarihi bir mekan. İçerisi oldukça büyük ve ferah. Biz üç gün boyunca bol bol gittik, hem dinlenmek hem kahve içmek için. Gece on ikiye kadar açık olan nadir yerlerden. Burada denemeniz gereken bence en güzel iki şey zahter çayı ve menengiç kahvesi. Zahter bir çeşit kekik, kekik seviyorsanız kesin seversiniz. Menengiç kahvesi ise bu bitkinin tohumlarının ezilmesi ve pişirilmeşiyle elde edilen şey, kahve değil aslında. Fıstık gibi bir tadı var. Kahve getirirken nostalji çerezi diye bir şey getiriyorlar, onun içinde menengiç de var çıtır çıtır yiyorsunuz. Bu çerez karışımı baharatçılarda satılıyor almak isterseniz.

Dibek kahvesi ve Osmanlı kahvesi gibi seçenekleri de var ama bunlar birçok şeyin karışımı, ben karışımları pek sevmediğim için çok beğenmedim.

Adres: Suyabatmaz Mahallesi, Eski, Buğday Pazarı Sk. No:8, 27400 Şahinbey/Gaziantep
Gaziantep’te İçki Meselesi
Bu kadar güzel yemeklerin yanına insan rakı arıyor şimdi yalan değil. Fakat tahmin edeceğiniz üzere alkol servisi yapan çok da yer yok burada. Biz vakit bulamadığımız için deneyemedik ama araştırdığımızda önümüze en çok çıkan iki yer oldu: Bayazhan ve Dostlar Meyhanesi. Ara ara bira servis eden yerler de gördük ama hepsi kapalı gibiydi, belki de Ramazan ayı olduğu içindir, bilmiyorum. Siz yine de kendiniz bir araştırın bu konuyu.
Üç günde 43295 mekan denemeli Gaziantep Yeme İçme Rehberinin sonuna geldik, biz bir dahaki sefere rastgele sokakta gördüğümüz yerleri denemeyi hedefliyoruz. Gezilecek yerleri gözden kaçırdıysanız o da burada. Unutmayın, Gaziantep’te çok yedim diye bir şey yoktur, her zaman denenecek yeni yerler ve lezzetler vardır.
Antep’e gideli 2 yıl oluyor. Gezilebilecek yerler ve yemekler hakkında bir yazı da yazmıştım. Sizin önerilerinizi okudum, bazıları aynı bazıları farklı. Okumak isterseniz yazı linkimi paylaştım, https://asinabuyruk.com/category/seyahat/gaziantep/
Yazınızı okuyunca tekrar Antep’e gitme vakti gelmiş dedim. 🙂 Bu sefer daha önce gitmediğim, sizin önerdiklerinize giderim. Teşekkürler.
Antep tekrar tekrar gezmelik, yiyip içmelik bir sehir. Umarim tavsiyeler ise yarar. Sizin yazilariniz da cok guzel olmus ellerinize saglik 🙂