Eğer beni bir süredir takip ediyorsanız kendi yemeğimi genellikle kendim hazırladığımı ve yanımda taşıdığımı biliyorsunuzdur. Dışarıdan bunu yapmak (özellikle ilk zamanlarda) zahmetli görünebiliyor fakat birkaç basit adımla aslında ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz, sonrasında da zaten alışkanlığa dönüşüyor ve diş fırçalamak, su içmek gibi günlük hayatın bir parçası olan şeyler size nasıl zor gelmiyorsa yemek taşımak da bir o kadar doğal gelmeye başlıyor. Ama tabii her şeyde olduğu gibi birkaç püf nokta var ve de alışma süreci yaşanıyor. Hadi bakalım öyleyse: yanımızda neden yemek taşıyalım, buna değer mi, nasıl yapacağız? Hepsini tek tek konuşacağız.


Kendi yemeğimizi hazırlamanın ve yanımızda taşımanın avantajları neler?
Yemeğin içinde ne olduğunu biliyoruz
Kendimiz evde hazırladığımız için, tuzundan yağına, miktarından pişme şekline her şey bizim elimizde. Bilmediğiniz bir şey yememiş oluyorsunuz, genelde dışarıda kalitesiz yağlara ve rafine tuzlara maruz kalıyoruz, belki yemek fazla yağlı geliyor ve midemizi rahatsız ediyor, belki de pişme derecesini beğenmediğiniz için tadını da sevmiyorsunuz. Kendiniz hazırladığınızda kontrol tamamen sizde olduğu için herhangi bir sürprizle karşılaşma ihtimaliniz olmuyor.
Planlı yemek- sağlıksız seçeneklere yönelme ihtimalini azaltmak
Beni biliyorsunuz- genellikle sağlıklı beslenen biri de olsam kaçamak çok severim. Kimi zaman patates kızartması, kimi zaman cips, bu tarz şeylerden kaçınmam ve keyif alırım. Fakat burada bir ayrım var: eğer günlük beslenme düzeniniz büyük oranda bunlardan oluşuyorsa aslında vücudunuza pek de iyi bakmıyorsunuz demek oluyor. O yüzden bu kaçamak kısmı yüzde otuzlarda falan kalıyorsa gayet iyi, ama her acıktığınızda eliniz bunlara gidiyorsa orada bir durmak gerekebilir. Yanınızda yemek taşımak sizi her acıktığınızda pide, patates, kızartma, ağır ve yağlı yiyecekler yemekten uzak tutabiliyor çünkü zaten yanınızda kendi hazırladığınız bir öğün olduğu için ‘ne yiyeceğim’ diye düşünmüyorsunuz. Kaçamakları zorunda kaldığınız için değil de gerçekten bilerek isteyerek yapmak çok daha keyifli aslında zaten.


Ekonomik avantaj
Şu sıralar yemek ve market fiyatları hakkında hepimiz endişeli durumdayız fakat durum böyle olsa da, normalde de yemeğinizi evde hazırlamak çok daha uyguna geliyor. Dışarıda bir öğüne 50-100 lira arası para verdiğimizi düşünürsek ve bunu her gün yaptığımızdaki toplam tutarı hesaplarsak pek de keyifli bir sayı çıkmıyor ortaya. Evde yemek hazırlamak ekonomik açıdan da çok ciddi ölçüde avantajlı. Ayrıca sağlıklı beslenmek özellikle çok daha yüksek fiyatlı iken kendi yemeğinizi taşımak maddi açıdan büyük rahatlık sağlayabilir.
Peki bunu nasıl kolaylaştıracağız?
Evet buraya kadar güzel, birçok avantajı var o konuda hemfikiriz ama insan ‘ben zaten o kadar çok çalışıyorum ki bir de bunla nasıl uğraşacağım’ diyor, evet haklısınız o konuyu şimdi çözeceğiz.
Haftalık menüler ve alışveriş listeleri hazırlayın
Bu işi düzenli yapacağım diyorsanız şöyle üç adımda bi planlama yapalım:
- 1- Buzdolabına ve evdeki yiyeceklere bir göz atın.
- 2- Bunlara göre (başka şeyler de ekleyebilirsiniz) bir haftalık menü çıkarın.
- 3- Eksikleri almak için de bir market listesi, tamamdır.
Bu yukarıdakileri haftada 1 kez yapsanız (ben genelde cumartesi- pazar yapıyorum) toplamda 1 saatinizi belki alıyor. Ve sonrasında artık hafta boyunca yanınızda ne taşıyacağınızı biliyorsunuz.


Haftanın belirli günleri, kısa sürede hazırlanacak yemekler hazırlayın.
Yanınızda yemek taşıyın derken zor hazırlanan şeylerden kesinlikle bahsetmiyorum. Olayımız olabildiğince pratik olmak, o yüzden aslında eliniz alıştıktan sonra bu işe günde yarım saatten fazla vakit ayırmanıza gerek kalmayacak hale geliyorsunuz. Örnek olarak ben pazar günleri makarna salatası (nohutlu, ton balıklı, protein oranını artırmak için) hazırlıyorum, yanına da bir çeşit zeytinyağlı. O iki gün gidiyor zaten, eh gördünüz pazartesi- salı işe götüreceğim yemekler hazır. Belki de üç gün bile gidebilir (her gün başka şey yiyeceğim diyorsanız birazcık daha fazla uğraşmanız gerekiyor, haftada 2-3 gün yerine 5 gün, yarımşar saat). Diyelim her gün başka yemek hazırlayacaksınız, tamam peki, o zaman da şöyle yapalım: ilk gün makarna salatası ve zeytinyağlınızı yediniz, ikinci gün de zeytinyağlının kalanını alın, yanına biraz tavuk ızgara, yoğurt ve bir elma. Bu kadar işte.
Taşınabilir yemek kapları
Yanınızda yemek taşırken en işinize yarayacak şey evde birkaç adet bulunduracağınız taşıma kapları. Bende 3-4 tane farklı var çünkü her akşam yıkamakla uğraşmak istemiyorum haliyle. Kullan- at kaplar pek doğa dostu değil, o yüzden yıkanabilir olanlarını tercih ediyorum. Fakat çatal- bıçak- kaşık üçlüsünün çok tatlı ahşap kullan-at versiyonları var onlar da favorim, hem de plastik olmamaları avantaj. Bir de yemek çantası tabii, yani totalde 2-3 bölmeli yemek kabı, 2-3 cam kavanoz ve kullan-at servis seti işinizi görecektir. Marketlerde de bulabilirsiniz, internette de çok uygun fiyatlıları oluyor.


Geceden dolaba
Bütün bu yemeklerimizi tabii ki geceden hazırlayıp dolaba atıyoruz, zaten sabah uyanınca işe-okula yetişmeye çalışırken kim bunla uğraşmak ister ki? O yüzden ne yiyecekseniz geceden dolaba koyun gitsin. Sabah hemen alır çıkarsınız.
Dondurucu dostumuzdur
Nohut, mercimek, maş fasulyesi gibi bakliyatları önceden haşlayıp porsiyonlayıp dondurmak hiç beklemediğiniz kadar işinize yarıyor. Çünkü aslında yanımızda yemek taşırken iki amacımız var: birincisi daha az para harcamak, ikincisi de sağlıklı yemek. Sağlıklı yiyebilmek için de besin değerlerini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor ve bu noktada bakliyatlar bize bitkisel protein ve lif sunarak hayatımızı kurtarıyor. Ayrıca diyelim 1 kg tavuk aldınız, hepsini pişirip yiyemeyeceksiniz, o zaman onu da porsiyonlayıp dondurmak epey pratik oluyor.
Kahvaltıda ne yiyeceğiz?
Kahvaltıda da en pratik şey overnight yulafımız. Adı üstünde, geceden hazırlıyoruz. Hemen pratik bi tarif gelsin:
- 1 türk kahvesi fincanı yulaf
- 1 yemek kaşığı chia
- 3 türk kahvesi fincanı süt veya bitkisel süt
- 1 çay kaşığı tarçın
hepsini karıştırın ve cam bir kavanoza alın- geceden dolaba. Sabah da üzerine istediğiniz bir iki çeşit meyve, bir iki çeşit kuruyemiş ve bal. Hepsi bu kadar.
Benim kahvaltım genelde 2-3 gün bu oluyor, bazen granola oluyor, bazen de bölmeli bir kaba yarım avokado, biraz süzme peynir, ceviz, 3-4 tane de wasa, rice cake veya 2 dilim ekşi maya ekmek koyuyorum. Bunlar genel hatları kahvaltının, dilediğiniz gibi çeşitlendirebiliyorsunuz ve de hazırlaması 10 dakikadan fazla sürmüyor.

Son
Yanımızda yemek taşımanın birçok avantajı var, hem de o kadar zor değil. Özetle şunlar gerekiyor:
- haftalık menü planı (haftada 30 dk)
- haftalık alışveriş (haftada 1 saat belki)
- geceden yemekleri hazırlayıp dolaba koymak (günde 15 dk)
- yemek pişirmeye zaman ayırmak (günde 30 dk)
- 3-4 bölmeli birkaç taşıma kabı, 2-3 tane orta boy kavanoz (salata veya yulaf için)
- minik bir yemek çantası
- kararlılık (bu en önemlisi)
- motivasyon (yaptıkça artıyor)
Ne pişirelim önerileri de tabii ki benden, o konuda sıkıntı yaşamazsınız. Hadi hemen menü hazırlamaya.