Dublin gezi rehberi ve Dublin yeme içme rehberini ayrı ayrı detaylı yazdıktan sonra, rehberlerde kaybolmamak için ayrıca bir bar ve gece hayatı rehberi yazma kararı aldım. Bu yazıda Dublin’in ikonik barlarından gece kulüplerine, birçok mekanı tek tek inceleyeceğiz.
Dublin için bir bar listesi tabii ki yapmıştım ama bunun yanı sıra sokaklarda dolanırken rastgele girdiğim barlar da oldu. Hatta bir sonraki seyahatimde bu ‘sokaklarda dolanırken keşfettim’ barlarına ayrı bir dosya açmayı bile düşünüyorum çünkü gittiğim ülkelerde genellikle bu şekilde keşfettiğim çok güzel yerler oluyor.
Başlamadan önce Irish pub konsepti ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Başka ülkelerde gittiğiniz ‘Irish pub’ adı altındaki bütün yerleri unutmanız iyi olacaktır çünkü aslında Irish pub dediğimiz şeyin temel özelliği bana kalırsa içinde neşeli İrlandalıların olması. Çoğunda müzik çalmıyor, bazılarında canlı müzik performansları oluyor ve hepsinin içi koyu renklerde ve benzer tarzlarda dekore edilmiş oluyor. Ayrıca bazı barlarda yemek bulabiliyor olmanıza rağmen birçok barda yemek servisi yok, hatta yemek değil patates gibi atıştırmalıklar da yok yani size sadece içki veriyorlar o yüzden hem yemek yiyeyim hem içki içeyim diyorsanız gideceğiniz yer yemek servisi yapıyor mu diye bir bakın. Ayrıca mutfakları da çok erken kapanıyor ve İrlanda’da belirli bir saatten sonra yemek servisi yapan bir yer bulabilmek pek de kolay değil. Barların çoğu genelde self servis, içkinizi önceden ödüyorsunuz.
Vereceğim liste hem ikonik barlardan hem de benim gidip beğendiğim barlardan oluşuyor, ama Irish pub dediğimiz şeyin belirli bir konsepti ve standardı olduğu için gireceğiniz yerlerin neredeyse hepsini beğeneceğinizi düşünüyorum. Dolayısıyla evet listedeki yerleri denemenizi tavsiye ederim ama gördüğünüz yerlere de rastgele girmeyi ihmal etmeyin.
İçindekiler
Temple Bar

Dublin’in en en en meşhur barı ile başlayalım. Temple Bar, aslında bu barın bulunduğu bölgenin adı ve haliyle buranın en meşhur turistik yeri ‘Temple Bar’ isimli bar. Öyle turistik ki yani nasıl anlatayım, önünde fotoğraf çekenler mi istersiniz, kapısında kuyruk bekleyenler mi istersiniz, grup haline gelen kovboy şapkalı Amerikan turistler mi istersiniz hepsi burada. Eğer ben kesinlikle Temple Bar’da bir şeyler içeceğim, buralara kadar geldik derseniz erken saatlerde gitmenizi ve de cuma- cumartesi- pazar günlerini es geçmenizi öneririm. Hani öyle bir kalabalık oluyor ki gerçekten çok ilginç mi desem anlamsız mı desem. Burada yemek de yiyebilir, denk gelirseniz canlı performans da dinleyebilirsiniz. Ama canlı performans olduğu saatler ekstra kalabalık oluyor- öyle bir şey mümkünse.
Hairy Lemon
Burası da çok popüler barlardan biri, yine burada da hem yemek yiyebilir hem de içki içebilirsiniz. Binanın dışının rengi çok tatlı (sarı- yeşil) o yüzden ben burayı çok sevmiştim. Burada akşam yemeğinin yanı sıra Irish breakfast da deneyebilirsiniz, erken saatte açıyorlar


Quay’s Bar
Canlı müzik dinleyebileceğiniz, lokal yemekleri tadabileceğiniz ve de Guinness içebileceğiniz güzel barlardan birisi Quay’s Bar. Temple bar bölgesinde bulunuyor ve epey popüler, ama bir Temple Bar kadar turistik değil (aslında turistik ama sadece turistik değil). Buranın da dışı çok güzel, Dublin barlarının dışı hep çok güzel. Rezervasyon önerilir.

The Long Hall
Benim en sevdiğim barlardan biri olan The Long Hall, yine ikonik bir Dublin barı. Girdiğinizde adına uygun olarak sizi uzun bir koridor karşılıyor. Kırmızı, kahverengi ve altın renkleri ile Victorian tarzda dekore edilmiş olan bu güzel bar çok popüler caddelerin birinde bulunuyor, mutlaka gidin ve bir Guinness için.


Swan Bar


Burası aslında merkezi olmakla birlikte çok da gideceğiniz bir yerde değil. Turgut’un ofisine çok yakın olması sebebiyle orada buluştuğumuz için gidip sonra da çok sevdiğim klasik bir Irish pub. Turist akınına asla uğrayabilecek bir konumu olmaması, Victorian dekorasyonu, atmosferi ile birlikte en sevdiğim yerlerden biri oldu. Yakınlarında da Dublin Pizza Company var, buradan pizza alıp The Swan’da yiyebiliyorsunuz, çok keyifli bir aktivite.
The Brazen Head


1198’den beri hizmet verdiği söylenilen ve dünyadaki en eski barlardan biri olan The Brazen Head, hem lokaller hem de turistler arasında oldukça popüler. Burası da lokal lezzetleri deneyebileceğiniz yerlerden biri, mesela ben Irish stew denemiştim. Oldukça büyük bir bar, dekorasyonu ve ortamı da gayet güzel. Gideceğiniz turistik yerlerden bir miktar farklı bir bölgede kalıyor.


Bowe’s Pub
Dublin’de gittiğim ilk bar olduğu için bende yeri ayrı olan Bowe’s aynı zamanda bir viski barı, buraya gidip birçok viskiyi deneyebilirsiniz. Ayrıca buranın en önemli özelliği ise lokaller tarafından ‘en iyi Guinness buradadır’ diye etiketlenmiş olması. Yani aslında bütün Guinnessler güzel olmakla birlikte bazı Guinnessler daha güzel diyebiliriz, ben demiyorum İrlandalılar diyor bunu. Ve evet gerçekten buradaki Guinness inanılmaz güzel. Küçük bir bar, hep kalabalık ve gürültülü oluyor.


O’Donoghue’s
Kocaman bir bar olmasıyla birlikte yine lokaller arasında popüler bir bar. Farklı farklı bölümleri var, avlusu var ve çok kalabalık. Gidip görün, yine bol gürültülü ve son derece İrlandalı bir bar.
Bonus: Brewdog

Onlarca lokal bar gezdikten sonra şöyle rahat rahat oturabileceğim, ferah bir yer yok mu diyorsanız (ben dedim çünkü) Brewdog tam da aradığınız gibi bir yer. Aslında İskoç olan ve birçok ülkede şubesi bulunan Brewdog’da hem yemekler hem biralar çok güzel. Benim orada en sevdiğim yiyecek tatlı patates kızartması olmuştu (ki birçok şey denedik ve hepsi de güzel) en sevdiğim biraları ise Jet Black Heart (bu böyle Guinness gibi ama çikolatalısını düşünün, acayip bir şey), en popüler biraları olan Punk IPA ve de Hazy Jane.


Dublin’de Gece Hayatı
The Button Factory


Geldiğim günün ertesi günü burada bir event vardı, o da yetmedi ertesi günü de bir event vardı. Ve evet parti ekibi olarak ikisine de gittik. Anlayacağınız üzere burası bir etkinlik mekanı. Devamlı olarak konserler oluyor, biz Universo Parallelo’nun teaser partisine ve Infected Mushroom’un live band konserine gitmiştik. Farklı farklı müzik türlerinden farklı etkinlikler bulabilirsiniz, gitmeden önce programlarına bir bakın. Bu arada siz de eğer benim gibi psychedelic trance meraklısıysanız instagramda ‘Psychedelic Gaff’ diye bir ekip var, düzenli olarak etkinlik düzenliyorlar.




The Workman’s Club
Yine canlı müzik etkinlikleri düzenlenen yerlerden biri, farklı salonları ve sahneleri var. Instagramlarından websitelerinden etkinliklerini takip edebilir ve gittiğiniz döneme denk geliyor mu diye kontrol edebilirsiniz.
Here&Now Club
Bir diğer canlı müzik mekanı, geçtiğimiz ay burada Neelix çalmıştı, etkinlik takvimlerine göz atabilirsiniz.
Kısa kısa- notlar
- Irish pub konsepti çok keyifli, gördüğünüz yerleri denemenizi tavsiye ederim.
- Barlar genelde self- servis ve içkinizi aldığınız an ödüyorsunuz.
- Bazı yerlerde Guinness diğerlerinden daha güzel- mesela Bowe’s Pub.
- Bira fiyatları çoğu yerde aynı ve Avrupa ortalamasına göre oldukça yüksek. 50lik Guinness 5.80-6.50 aralığında çoğu yerde.
- Bazı barlarda yemek servisi de var ama birçoğunda yok, ona göre program yaparsınız.
- Mutfak birçok yerde erkenden kapanıyor.
- Irish pubların dekorasyonları genelde koyu renklerde, Victorian tarzı. Bir de barda oturmak veya küçük yerlerde oturmak çok popüler, öyle ferah ferah yayılıp saatlerce oturayım tarzı değil pek. Öyle bir şey istiyorsanız sizi (bir Irish pub olmayan) Brewdog’a alalım.


Dublin Gezi Rehberi ve Dublin Yeme İçme Rehberi de sizi bekliyor. Ayrıca o yetmez, bir de storyleri görmek isterim diyorsanız instagramda buluşalım.