Budapeşte Gezi Rehberi

Genellikle bir arada gezilen Budapeşte- Prag- Viyana üçlüsünün diğer ikisini gezmiş olmama rağmen Budapeşte, bir şekilde yolumun düşmediği bir şehirdi. Bu kez Ozora Festival’ine gidiyor olmayı bahane ederek (festival rehberi burada, neymiş ne değilmiş her şeyi detaylı anlattım) öncesine dört günlük bir Budapeşte gezisi de ekledim ve orada bulunduğum süre boyunca bunun gerçekten harika bir karar olduğunu fark ettim. Budapeşte o kadar güzel bir şehirmiş ki, gitmeden bu kadarını beklemiyordum. Görsel estetiği yüksek, turistik yerleri çok güzel, gece hayatı çok canlı bir şehir Budapeşte. Ayrıca gezmesi de son derece kolay ve de çok yüksek bir bütçe gerektirmiyor. Seyahat boyunca instagramdaki storyler yüzünden tam o anda bilet alan o kadar çok kişi oldu ki, bu rehberi bir an önce yetiştirme sözü vermiştim. Hadi gelin şehre daha yakından bakalım, karşınızda Budapeşte rehberi. 

İstanbuldan Budapeşte’ye- Budapeşte Havaalanı’ndan Şehre Ulaşım

İstanbul’dan Budapeşte’ye uçuş 1 saat 45 dakika sürüyor, direkt olarak hem Pegasus’un hem THY’nin uçuşları mevcut. Uçuş süresi kısa olduğu zaman siz daha ne olduğunu anlamadan ülke değiştirmiş oluyorsunuz. 

Budapeşte Havaalanı’ndan şehre ulaşmak için 100E numaralı otobüsü kullanabilirsiniz, bu otobüs sizi şehir merkezine götürüyor. 200E ise en yakın metro durağına bırakıyor, M3 hattının en son durağından istediğiniz yere aktarma yapabilirsiniz (tabii 100E toplu taşımanın bir parçası olduğu için en ucuz seçenek.)

Budapeşte’de taksi meselesi: İstanbul’dakine benzer, kimse önermiyor taksileri çünkü 20 euroluk bir mesafeye 50 euro gibi bir ücret isteyebiliyorlar, siz de turist olduğunuz ve ne kadar tutacağını bilemediğiniz için böyle tuzaklara kanmanız mümkün olur, o yüzden ben buradan uyarayım aklınızda olsun. 

Taksi yerine Bolt kullanabilirsiniz (bir şehirde Bolt varsa ben hep kullanırım ve bugüne kadar da hep memnun kaldım) en azından Boltlarda Uber’de olduğu gibi gideceğiniz yere ödeyeceğiniz ortalama ücret görünüyor. Uygulamasını indirip kolayca kullanabilirsiniz. (Kale’den otele dönerken Bolt kullanmıştım ve dünyanın en neşeli Bolt şoförüne denk gelmiştim, İngilizce bilse yol boyunca bir şeyler anlatacağı o kadar belliydi ki, düşünün adamın ne kadar neşeli olduğu konuşmasa bile anlaşılıyordu.)

Bir diğer seçenek (ben bunu kullandım) havaalanında bavullarınızı aldıktan sonra hemen göreceğiniz kırmızı tabelalı ‘Airport Shuttle’ servisi. Bu bir çeşit shuttle, ama sizi gideceğiniz adrese kadar bırakıyor. Gideceğiniz adresi sorduktan sonra fiyat hesaplıyorlar, şehir merkezi ortalama 20 euro tutuyor, gidiş dönüş alacaksanız 30 euro civarında bir şey ödüyorsunuz. Parayı ödedikten sonra kendi oturma alanlarına sizi yönlendiriyorlar, orada servisin gelip gelmediğini ekranda görüyorsunuz, numarayı görünce çıkıyorsunuz. Bu sistemin tek problemi bazen servisler biraz geç geliyor, mesela ben otuz- kırk dakika bekledim. Ama hem Bolt’tan hem taksiden ucuza geliyor, eğer toplu taşıma kullanmayacaksanız ve de aceleniz yoksa bence gayet iyi bir seçenek. 

Bu arada Budapeşte Havaalanı ile ilgili bir yorum eklemek istiyorum, gördüğüm en temiz havaalanıydı. Dönüşte kiraladığımız arabayı erkenden teslim etmemiz gerektiği için erken gidip uçuşu saatlerce beklediğim için epey zaman geçirdim ve gerek cafesi gerek tuvaletleri bu kadar temiz bir havaalanı hiç görmemiştim.  

Budapeşte Gezi Rehberi- Şehir İçinde Ulaşım

Budapeşte’de şehir içinde ulaşım son derece kolay. Metro ve tramvay şehrin her yerine gidiyor. Ben genellikle bir yeri gezerken en çok metro kullanırım ve buradaki ulaşımımı da ona göre planlamıştım, sonra kaldığım otelin en yakın olduğu metro hattının komple tadilatta olması ile planlar değişti, en çok tram kullanmak durumunda kaldım ve gerçekten çok pratik. 

Neredeyse her yere giden 4 ve 6 numaralı tram kurtarıcınız olacak. Turistik hatlarda şehir turu yapmak isterseniz 2 numaralı tramvaya mutlaka binmelisiniz, Tuna Nehri’nin kıyısından geçiyor ve birçok yeri görebiliyorsunuz. 

M1 hattı ise Avrupa’daki en eski metrolardan biriymiş, 1896 yılından beri aktifmiş. M1 hattı birçok turistik yere gidiyor, çok pratik olmasının sebeplerinden biri de birkaç merdiven iniyorsunuz ve direkt trene biniyorsunuz, hiç öyle kat kat yer altına inmek yok (sadece M1 hattı böyle, diğerleri bildiğimiz metro). 

Budapeşte’de toplu taşıma fiyatları ise şu şekilde:

  • Tek kullanımlık bilet: 350 HUF
  • 24 saatlik bilet: 1650 HUF
  • 72 saatlik bilet: 4150 HUF
  • 7 günlük bilet: 4950 HUF

Not: Biletinizi aldıktan sonra istasyon girişlerindeki minik sarı kutucuklara biletlerinizi onaylatmayı unutmayın, bana denk gelmemiş olsa bile Budapeşte’de çok sık bilet kontrolü yapılıyormuş ve onaylatılmayan biletlerin cezası varmış. 

Budapeşte’ye Ne Zaman Gidilir- Budapeşte’de Yaz

Budapeşte’ye temmuz sonunda gitmeme rağmen şehirde beklediğim derecede bir kalabalık yoktu ve çok rahat gezdim. Hava ise oldukça sıcaktı, sadece kaldığım bir gün yağmur yağdı. Yazın Orta Avrupa havasına belli olmadığı için siz şemsiye yağmurluk vs alırsanız iyi edersiniz. Kışın ise tahmin edeceğiniz gibi son derece soğuk olma ihtimali var, ben yazcıyım, denk getirebilirseniz yazın gidip mis gibi gezin. Şehirde yokuş falan da pek olmadığı için (Kale bölgesi tepede kalıyor ama onun da birden fazla çözümü var tırmanmak dışında) ekstrem bir hava dalgası olmadığı sürece yazın çok da zorlanacağınızı sanmıyorum.

Budapeşte Gezi Rehberi- Budapeşte’de Konaklama 

Budapeşte, konaklama bakımından çok fazla seçenek sunan ve de uygun fiyatlı birçok yer bulabileceğiniz bir şehir olmasına rağmen benim bugüne kadar en çok otel parası verdiğim şehir olarak kişisel gezi tarihimde yerini aldı… Neden derseniz, bilmeden Formula 1 Grand Prix döneminde şehre gitmeye karar vermişim, hem de F1 ile hiçbir alakam yokken. Şehirde bu tarz bir şey varsa her yerde olduğu gibi fiyatlar direkt üç katına çıkıyor. Böyle bir şey yoksa iki kişilik bir odaya ortalama 60-70 euro vererek gayet keyifli bir konaklama geçirebilirsiniz. 

Ben hem festival öncesi hem festival sonrası Leonardo Hotel’de kaldım (F1 yüzünden pahalı fiyatların yanı sıra şehirde yüzde 99 oranında doluluk vardı) ve neyse ki otelden oldukça memnun kaldım. Bölge olarak ilk tercihim olmasa da (normalde turistik yerlerin neredeyse içinde kalmayı seviyorum, hani mümkünse şehrin en popüler kilisesini falan tutacağım oda olarak, öyle bir şehir içi aşkı) otelin bulunduğu yer gayet güvenliydi, otel gayet temizdi, tramvaya da yakındı, aklınızda bulunsun. 

Konaklama bölgesi olarak Lipotvaros (5. bölge) ve Erzsébetváros (7. bölge) kalabileceğiniz ideal yerler. Budapeşte bölgeleri konusunu detaylandıracağız birazdan. 

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’de Ne Kadar Kalmak Gerekir?

Budapeşte’de tahmin edeceğinizden çok daha fazla yapacak şey olduğu için iki güne sıkıştırayım derseniz birçok şeyi elemeniz gerekecektir. Hızlıca bir gezi için 3 gün, tadını çıkarabilmek için 5 gün diyorum. Şehir ve konaklama fiyatları aşırı pahalı olmadığı için siz vaktiniz varsa tadını çıkara çıkara gezin, beş gününüzü ayırın. 

Budapeşte Pahalı mı? Budapeşte Bütçesi 

İlk olarak belirteyim, Budapeşte’de euro değil Macar Forinti (HUF) geçiyor. Türkiye’de forint bulmanız pek olası değil o yüzden euro ile gitmeniz gerekecek. Euronuzu havaalanında değil, şehirde forinte çevirirseniz üzülmezsiniz, çoğu yerde olduğu gibi yüksek komisyon olayı Budapeşte Havaalanı’nda da var. En kötü şöyle yapabilirsiniz, az bir miktar euroyu (ulaşım için yetecek kadar) çevirip, sonra şehir içinde forint alabilirsiniz. Çok turistik yerlerde yine kazıklanma ihtimaliniz olduğu için Kiraly Utca’daki bir dövizciyi tavsiye edebilirim, orada gayet uygun fiyatlara forint alabiliyorsunuz. Tabii birçok yer vardır düzgün fiyatla alabileceğiniz, ama denk gelirseniz diye not düşmek istedim. 

Budapeşte öyle fazla pahalı bir şehir değil, yer yer pahalı olabiliyor ama genel olarak Türkiye’de harcayacağınız kadar veya yer yer duruma göre bir tık fazla veya az harcıyor olacaksınız. Biraz örnek vermek gerekirse: 

  • İki kişilik ortalama bir yerde 1 gece konaklama: 70 euro (bunu euro ödediğim için forinte çevirmedim)
  • Marketlerde bira: 300-350 HUF
  • Ortalama bir mekanda bira: 550-900 HUF
  • Kadeh şarap: 1000-1200 HUF
  • Ortalama bir mekanda ana yemekler: 2000-5000 HUF (porsiyonlar kocaman)
  • Gidebileceğiniz en pahalı ve şık yerlerden biri olan New York Cafe’de kahve: 2450 HUF
  • Gellert Bath gibi turistik yerlere giriş: 7000 HUF
  • Bir haftalık toplu taşıma kartı: 4950 HUF

Budapeşte’yi Sevdik mi?

Uzatmayacağım, Budapeşte’ye bayıldım. Hem görsel olarak, hem şehrin bana hissettirdiği enerji, hem gece hayatı, gezmenin kolaylığı, fiyatların çok pahalı olmaması gibi sebeplerle çok sevdim şehri. Seyahatimin sonrasında Ozora’ya gidecek olmanın kattığı heyecan da sevgimi artırmış olabilir ama ne olursa olsun çok keyif aldığım bir seyahat oldu, o yüzden seveceğinizi düşünüyorum. 

Son olarak: Budapeşte Güvenli mi?

Her yerde geçerli olan kurallar burada da geçerli, eşyalarınıza sahip çıktığınız sürece ekstra bir güvensizlik durumu yok, normal bir Avrupa şehri. Tek başına gezen biri olarak herhangi olumsuz bir durumla karşılaşmadım, o yüzden bana güvensiz hissettirmedi. Yine tabii her yerde olduğu gibi turistik yerlerde eşyalarınıza sahip çıkın, gerekli önlem olarak bu yeterli gibi. 

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’nin Bölgeleri 

Budapeşte, Buda ve Peşte olarak ikiye ayrılıyor. Tuna Nehri’nin bir tarafı Buda, diğer tarafı Peşte. Buda, şehrin tarihi ve sakin tarafı iken Peşte daha hareketli tarafı. Ben genellikle kalabalık ve hareket sevdiğim için Peşte’yi daha çok sevdim. Ayrıca gideceğiniz birçok turistik yer Peşte’de olduğu için konaklama için de burayı tercih etmenizi öneririm. 

En çok vakit geçireceğiniz bölgelere şöyle bir göz atmak gerekirse: 

  • Lipotvaros (5. bölge, Peşte): Lipotvaros için şehrin en merkezi noktası diyebiliriz. Parlamento binası, St Stephen’s Basilica gibi ana turistik yerler bu bölgede. Konaklama için de bana kalırsa ideal bölgelerden biri. 
  • Terezvaros (6. bölge, Peşte): Opera binası, Franz Lizst Müzesi, House of Terror gibi yerler de bu bölgede yer alıyor. Yine oldukça merkezi bir bölge. 
  • Erzsebetvaros (7. bölge, Peşte): Şehrin eski Yahudi gettosu, şimdinin en popüler gece hayatı bölgelerinden biri olan 7. bölgeye mutlaka yolunuz düşecek, Dohany Street Synagogue ve Budapeşte gece hayatı deyince ilk karşınıza çıkacak yerlerden biri olan Szimpla Kert bu bölgede. Burada Kiraly Utca’yı bir kenara not alın, (utca sokak demek) gece hayatı olsun, tavsiye edeceğim yemek yerleri olsun birçok şey Kiraly Utca’da yer alıyor. Konaklama için yine bu tarafları tercih edebilirsiniz. 
  • Kale Bölgesi (1. bölge, Buda): Buda Kalesi, Fisherman’s Bastion gibi turistik pek çok noktayı barındıran Kale Bölgesi, şehrin Buda tarafında yer alan en önemli bölge. Burası Peşte tarafından oldukça farklı geldi bana, özellikle Kale Bölgesi, Prag Kale Bölgesi’ne çok benziyor gibiydi. Şehirde karşıdan karşıya geçmek için Chain Bridge oldukça popüler olmakla birlikte ben gittiğimde tadilattaydı, yakın zamanda giderseniz size de öyle denk gelecektir. Elisabeth Bridge karşıya yürüyerek geçmek için bir diğer alternatif. Tabii toplu taşıma ile de geçebiliyorsunuz, 5 numaralı otobüs sizi direkt Kale’nin orada bırakıyor sayılır. 

Budapeşte Gezi Rehberi- Budapeşte’de Gezilecek Yerler

Şehir hakkında yeterince bilgi edindiysek, artık gezme zamanı. Hadi Budapeşte’nin gezilecek yerlerine birlikte bakalım neler varmış. 

St. Stephen’s Basilica

Budapeşte’nin en meşhur bazilikası olan St. Stephen’s, adını 1. Macaristan Kralı Stephen’dan alan bir Roman Katolik bazilikası. 1905 yılında tamamlanmış. İçeriyi gezmek ücretsiz, fakat kubbeye çıkmak istiyorsanız 1000 HUF ödemeniz gerekiyor. Ayrıca rehberli turları da oluyor, girdiğinizde sorabilirsiniz. Burası şehrin en işlek yerlerinden biri olduğu için zaten her türlü yolunuz düşecek. 

Ulaşım: M1 hattı- Bajcsy- Zsilinsky durağında indiğinizde direkt göreceğiniz bir noktada. 

Hungarian Parliement Building

Tuna Nehri’nin kıyısında, dev bir yapı olan Macar Parlamento Binası’nın içinde tam olarak 691 oda bulunuyormuş. Google’a Budapeşte yazdığınızda karşınıza çıkacak olan dört fotoğrafın üçünde bu yapıyı görebilirsiniz, Budapeşte’nin en turistik noktalarından biri. İçeriyi gezebiliyorsunuz, ben gezmedim dışarıdan etrafını dolanıp bir de buraya yakın bir yerde meydanı izleyerek bir kadeh şarap içerek manzaranın keyfini çıkarmakla yetindim, belki bir dahaki gidişimde gezerim. 

Yapı 1904 yılında tamamlanmış.

Giriş ücreti 6700 HUF. 

Ulaşım: M2- Kossut Lajos Ter veya 2 nolu tram- yine Kossut Lajos Ter (zaten tramvayda giderken binayı görüp inersiniz)

Széchenyi Chain Bridge

Şehrin Buda ve Peşt taraflarını birbirine bağlayan ilk kalıcı köprü olan Chain Bridge, 1849 yılında kullanıma açılmış. Benim gittiğim dönemde tadilattaydı, 2023’e kadar süreceği söyleniyor ama eğer açık olduğu zamana denk gelirseniz Tuna Nehri’ni bu köprüden yürüyerek geçmek son derece popüler turistik bir aktivite. 

Dohany Street Synagogue

Erzsebetvaros’da yer alan Dohany Street Synagogue, bu bölgede gezmeniz gereken en önemli yapı. İçeride denk geldiğim turda buranın aslında birçok sinagogdan çok daha büyük ve görkemli olduğu, belirli açılardan kiliseye benzediği, normalde sinagogların çok daha sade ve daha az dikkat çeken yapılar olduğu anlatılıyordu, bilet alırken rehberli turlara katılabiliyorsunuz. İçeriyi gezerken dress code olduğunu da hatırlatırım, şort veya mini elbise gibi kıyafetlerle giderseniz poşet gibi bir şey satın almak durumunda kalıyorsunuz, burayı gezeceğiniz gün nispeten daha kapalı bir kıyafetle gitmek iyi bir fikir olabilir. Ayrıca hem bu sinagogda hem de Erzsebetvaros’ta zamanında yaşanan şeyler gezerken kendinizi tuhaf hissetmenize neden oluyor, ben ne zaman İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bir yer gezsem kendimi (kötü anlamda) tuhaf hissediyorum. 

Giriş: 7000 HUF

Ulaşım: M2- Astoria 

Hungarian State Opera

Her şehrin opera binasını görmeden dönmediğim için burayı da tabii ki listeye ekliyorum. Buradan programa bakabilirsiniz, ben gittiğimde Magic Flute vardı ama biletler bitmişti. Ayrıca rehberli turlarla binayı da gezebiliyorsunuz, bunun için temsile gitme zorunluluğu da yok. 

Ulaşım: M1- Opera

House of Terror 

İsmini ilk duyduğumda korku evi gibi saçma bir şey sanıp herhalde gitmem demiştim, ama yine de neymiş bu diye baktığımda tahmin ettiğimden bambaşka bir şey olduğunu gördüm. Evet aslında korku evi ama eğlence anlamında değil, gerçekten korku evi. 1944 yılında Arrow Cross (Macarların Nazi partisi) iktidarı ele geçirdiğinde bu binayı merkez olarak kullanmış, binanın bodrum katında yüzlerce insana işkence edilmiş ve öldürülmüş. Macaristan, Arrow Cross’un kısa süren iktidarından hemen sonra Sovyet işgali altında kalmış ve bu bina Sovyet yönetimi tarafından kullanılmış, yani yine ‘korku evi’ olarak varlığını sürdürmeye devam etmiş. Audio guide almayı unutmayın, ayrıca her odanın girişinde o oda ve döneme ait bilgiler yazan kağıtlar var, müze gerçekten güzel düzenlenmiş. Bir de en son turun bittiğini sanıp bir asansöre biniyorsunuz, sonra asansörün ışıkları bir anda kapanıyor, asansör aşırı yavaş gitmeye başlıyor ve ekranda döneme ait bir video beliriyor, bu kısım müzenin en tüyler ürperten yeri olabilir. Kısaca burayı mutlaka listeye ekleyin. 

Giriş ücreti 3000 HUF. 

Ulaşım: M1- Oktogon/ Tram 4 veya 6, yine Oktogon. 

Franz Liszt Museum

House of Terror’e bir dakika yürüme mesafesinde olan ve zamanında Franz Liszt’in gerçekten de yaşadığı bu bina, Macar besteciye adanmış minik bir müze. Eğer klasik müziğe özel bir ilginiz yoksa müze size küçük gelecektir çünkü sadece üç odadan oluşuyor ve birçok Budapeşte rehberinde adı geçmiyor. Bestecinin zamanında kullandığı enstrümanlar, notalar, mektuplar gibi şeyler sergileniyor, Liszt sevdiğim bestecilerden biri olduğu için ben müzeyi gezmeden dönmek istemedim, küçük olmasına rağmen beğendim diyebilirim, özellikle arkada Liszt dinlerken gezmek bence keyifliydi. 

Giriş ücreti 2000 HUF. 

Ulaşım: M1- Oktogon/ Tram 4 veya 6, yine Oktogon. 

Hösök Tere- Heroes Square 

Budapeşte’nin ana meydanlarından biri olan Kahramanlar Meydanı’na geldiyseniz aslında gezilecek bir grup yeriniz var demek oluyor. Meydanın ortasındaki heykelin adı Millenium Memorial. Meydan, Budapeşte’deki birçok önemli politik gösteriye şahitlik etmiş. 

Ulaşım: M1- Hösök Tere

Varosliget- Vajdahunyad Kalesi 

Hösök Tere’ye geldiyseniz, şehir parkına da gelmişsiniz demektir. Meydanın hemen arkasındaki park Varosliget, parkın içinde de Vajdahunyad Kalesi var. Buralara kadar gelmişken alın kitabınızı biranızı, hava güzelse parkta keyif yapın. 

Museum of Fine Arts- Palace of Art

Yukarıda da söylediğim gibi Hösök Tere’ye gelmek demek birden çok yere gelmek demek. Meydanın bir tarafı Museum of Fine Arts, diğer tarafı ise Palace of Art. Ben buraya ilk geldiğim gün gittim, pek fazla vaktim kalmadığı için sadece Museum of Fine Arts’ı gezebildim (kalıcı koleksiyonda Goya, Velazquez, van Dyck gibi isimlerden eserler var) ama Palace of Art kapanmıştı. Siz iki müze için de ikişer saat gibi bir zaman dilimi düşünebilirsiniz acele etmeden gezmek için. 

Ulaşım: M1- Hösök Tere

Kale Bölgesi (Castle Hill)- Buda

Şimdiye kadar anlattığım her yer şehrin Peşte tarafındaydı, şimdi Buda’ya geçiyoruz. Kale bölgesi şehrin eski ve tarihi tarafı, rehberin başlarında da söylediğim gibi ben Prag’daki kale bölgesine de benzettim biraz. Buraya geçmek için yaya kullanımına açık olan köprülerden yürüyebilirsiniz, 5 numaralı otobüsle gelebilirsiniz. Kale’ye çıkmak için teleferik kullanın, ben otobüsle geçtiğim için gerek kalmamıştı, otobüs bayağı yakın bir yerde bırakmıştı çünkü. Buralara kadar geldiyseniz aşağıdaki bütün yerler birbirine oldukça yakın. 

Protip: buraya çok geç gitmeyin, Ulusal Galeri’yi gezeceğim, oradan Fisherman’s Bastion’a yürüyeceğim falan derken epey bir zaman geçiyor, en az yarım gün olarak planlarsanız her şeyi yetiştirirsiniz. 

Royal Castle- Hungarian National Gallery 

Kale bölgesine adını veren Buda Castle veya Royal Castle, Macar krallarının yaşadığı yermiş. 1265 yılında tamamlanmış fakat bugün gördüğümüz hali 1749-1769 yılları arasında yenilenen haliymiş. Kale şu an Ulusal Galeri ve Budapeşte Tarihi Müzesi olarak kullanılıyor. Buraya geldiğim gün kalenin bahçesinde Jan Blomqvist konseri vardı, tarihi bir yerde müzik dinleyip dans etmek çok keyifliydi, gittiğiniz döneme denk gelen etkinlik var mı diye şuradan bakabilirsiniz. 

Fisherman’s Bastion 

Şehrin görsel olarak en güzel turistik yeri olan (kaynak: Elvan Başer) Fisherman’s Bastion’ın manzarası gerçekten çok güzel, Parlamento’yu ve şehri direkt karşıdan ve tepeden görüyorsunuz. Bazı tarihçiler, Orta Çağ’da balıkçıların zamanında sadece balık satmayıp şehrin savunmasında da yer aldığını söylüyorlarmış. Yapı 1844-51 yılları arasında tamamlanmış ve yedi kulesi, İS 895 yılında Macaristan’ı kuran yedi kabilenin liderlerini temsil ediyormuş. 

Matthias Church

Kale Bölgesi’ndeki bir diğer en turistik nokta olan Matthias Church, Roman Katolik kilisesi. Burada Macaristan’nın iki kralının taç giyme töreni gerçekleştirilmiş zamanında. Kilisenin inşasının 11.yüzyıl kadar eski olduğu söyleniyor, 14. ve 19. yüzyıllarda da büyük renovasyonlar yapılmış. 

Hospital in the Rock 

1944-45 kuşatmasında sivillerin ve askerlerin tedavisini üstlenen Hospital in the Rock, sonrasında kısa bir süreliğine hapishane olarak kullanılmış, sonra nükleer sığınak olarak kullanılmış, derken sonra müze haline getirilmiş. Benim burayı gezecek vaktim kalmamıştı, o yüzden şöyle bir üzerinden geçiyorum siz listeye eklersiniz.

Gellert Baths (Buda)

Budapeşte, termal suları ve hamamları ile ünlü bir şehir, daha önce duymuşsunuzdur. Gellert Baths da bunların en meşhur olanlarından. 1918 yılında inşa edilen Art Nouveau tarzı bir binada, kapalı alanda beş sıcak havuzu, bir yüzme havuzu ve açık yüzme havuzu bulunuyor. Ayrıca masaj, spa gibi hizmetlerinden de yararlanabiliyorsunuz. Böyle bir binada yüzmek çok keyifli, kesinlikle tavsiye ederim. Gelirken yanınıza mayo, terlik, havlu ve bonenizi getirmeyi unutmayın, oradan satın alabilirsiniz fakat totalde giriş ücretinden çok daha pahalıya geliyor bunları satın almak. Bir de eğer mümkünse gündüz açıldığı an gitmenizi öneririm çünkü belirli bir saatten sonra çok kalabalıklaşıyor ve havuz partisine dönüyor ortam. Özellikle en sıcak termal havuz olan kırk derece havuza girmeniz tavsiye edilir, ben içinde beş dakika kadar durabildim ilginç bir deneyim, suda terliyorsunuz (bütün havuzlara tek tek girdim evet tabii ki). 

Giriş ücreti: 7000 HUF- masaj, spa gibi hizmetlerin ayrıca ücretleri var. 

Ulaşım: M4 Szent Gellert Ter Muegyetem 

Szechenyi Baths (Peşte)

Gellert kadar meşhur bir diğer termal kompleks de burası. Burayı Gellert kadar detaylandıramayacağım, araştırmalarıma göre aşağı yukarı aynı fiyatlarda ve benzer hizmetleri sunuyor, burası Gellert’ten biraz daha eski (1913 yılında yapılmış) ve de daha büyük, hatta Avrupa’nın en büyüğüymüş. Kalabalık meselesi burada daha bile fazla oluyor aklınızda olsun, erkenden gidin. 

Giriş ücreti: 7600 HUF

Ulaşım: M1- Szechenyi furdo 

Gellert Hill 

Budapeşte’de şehre tepeden bakabileceğiniz birçok seçeneğiniz var fakat ben en yukarıdan bakacağım diyorsanız gideceğiniz yer Gellert Hill, hatta spesifik olmak gerekirse buranın en tepesinde yer alan Citadella. Gellert Baths da bu bölgenin aşağısında yer alıyor. 

Margit-Sziget 

Tuna Nehri’nin ortasında bir ada olan Margit-Sziget, lokaller tarafından özellikle spor aktiviteleri için tercih ediliyor. Adada koşu yolu, havuz ve tenis kortu bulunuyor. Aynı zamanda yemyeşil olduğu için park bahçe keyfini de burada yapabilirsiniz, tarafımdan denendi ve onaylandı. Bu arada ada falan dedik ama gitmesi son derece kolay, 4 ve 6 numaralı tramvaylar sizi direkt girişinde bırakıyor, şehir merkezinden bindiğiniz an on dakika içinde Margit-Sziget’tesiniz. 

Kısa kısa- notlar

  • Budapeşte, beklediğimden daha büyüktü ve gezilecek yer sayısı epey fazla. O yüzden 4-5 gün ayırmak keyifli olacaktır. 
  • Tekrar hatırlatayım şehrin tarihi tarafı Buda, eğlenceli ve canlı tarafı Peşte. Buda’ya yolunuz 1-2 kez mutlaka düşecek (Castle Hill ve Gellert Baths o tarafta) ama kalan diğer her şey Peşte’de. O yüzden konaklama için Peşte’yi tercih etmek daha mantıklı. 
  • Hangi mevsimde giderseniz gidin yanınıza mutlaka mayo, terlik, havlu ve bone alın ki termal hamamlardan birine gitmek isterseniz boşuna yenilerini satın almak zorunda kalmayın. 
  • Metro hattı son derece kolay ve her yere gidiyor fakat tramvayı da kullanmayı ihmal etmeyin. 4 ve 6 numaralılar sizi istediğiniz neredeyse her yere götürecektir, 2 numaralı tramvay ise Tuna Nehri kenarında ufak bir tur gibi, turistik her noktayı görüyorsunuz. 
  • Şehrin gece hayatı da son derece canlı, bu konuyu yeme içme rehberinde detaylandıracağım ama Kiraly Utca aklınızda olsun, birçok yeme içme ve gece hayatı meselesi bu sokak etrafında. 
  • Budapeşte ile ilgili ne okusam ve ne izlesem neredeyse hepsi taksilerden uzak durun diyordu, 20 euroluk mesafelerden 50 euro istemeleri ile meşhurlar. 
  • Para bozdururken oranlara dikkat edin, özellikle aşırı turistik yerlerde ve havaalanında epey fark ediyor. 
  • Ülkede alanında çok meşhur olan iki festival düzenleniyor, biri Ozora Festival diğeri ise Sziget. Benim Budapeşte ziyaretimin asıl sebebi Ozora’ydı, neymiş ne değilmiş merak ederseniz internet üzerinde bulabileceğiniz en detaylı rehberi yazdım, sizi şöyle alalım. 

Budapeşte Yeme İçme Rehberi’ne de bekleriz. 

Bir Cevap Yazın