Atina’da yiyeceğiniz şeylerin (genel olarak Yunanistan’da aslında) Ege mutfağına ait olması hiçbirimiz için şaşırtıcı olmasa bile, bazı şeylerin bire bir aynı olmasına ben bile şaşırdım diyebilirim. Zaten benzerliklerin olduğunu hepimiz biliyoruz ama direkt olarak gidip bunu orada deneyimlemek hem ilginç hem de keyifli. 

Benzer ve aynı yemekler konusunda ‘hayır o aslen bizim, hayır onlar çalmış’ gibi bir argümana girmeyeceğim, çünkü bu çeşit argümanlara girmek hem bana göre değil (kültür ve tarih üzerine uzmanlığınız yoksa bence binlerce yıllık mutfak kültürleri hakkında yorum yapmak biraz anlamsız kaçıyor) hem de bu benzerlikler bana normal geliyor, elbet belirli yemeklerin belirli topraklardan, ülkelerden, kültürlerden çıktığını inkar edemeyiz ama zaten dünyada yakın coğrafyalarda benzer yemeklerin aynı veya biraz farklı şekillerde isimlendirilmesi, hazırlanması, tüketilmesi ve popüler olması sadece Türkiye ve Yunanistan’a özgü bir şey değil. Ayrıca hep söylerim, lezzetli yemek lezzetlidir ve o yemeğin nereye ait olduğu konusu bu lezzeti değiştirmez. Kültüre sahip çıkmak meselesinden bahsedecekseniz, o bambaşka bir konu, onu yemek rehberinde tartışmayalım (ya kim tartışıyor ben konuyu kendi kendime açtım da neyse…. çok fazla yorum geliyor bunla ilgili o yüzden biraz konuşmak istedim belli ki.)

Sinirli gibi bir giriş yaptım (insert eriyen surat here) ama aslında sonu gelmez mutfak kültürü tartışmasında bir taraf olmadığımı ve sadece lezzet deneyimleyen bir turist olduğumu belirtmek istedim sevgili okurlarım…. Yine de bir itiraf: of yeter taverna taverna ya, hiç bilmediğim bir şey yok mu böyle yepyeni şaşırtıcı bir şey diye ufak bir sıkılmadım değil sonlara doğru. Tercih meselesi tabii ki, yeni mutfaklara açık olmayan biri için Yunanistan süper bir seçenek, ben her ne kadar benzerlik tespit etmeyi eğlenceli bulmuş olsam da dünya üzerinde yemeyeceğim şey sayısı çok azdır ve yeni lezzetler keşfetmek bana acayip keyif verir. Neyse, biz biraz yemeklere göz atalım. 

Yerel yemekler

Yunan mutfağı tabii ki sadece bizim bildiğimiz şeylerden ibaret değil, hiçbir mutfak birbiriyle bire bir aynı olmuyor, her ne kadar komşu ülkelerden etkilenirse etkilensin hem kendine ait lezzetleri oluyor hem de etkilendikleri şeyleri farklı şekilde hazırlayabiliyorlar. Ben burada biraz bizle aynı ve benzer olanlarını seçtim, onlar hakkında yorumlar yapacağım. 

• Gyros : Gyros bizim bildiğimiz adıyla döner. Tavuk veya domuz olmak üzere iki çeşidi var. Pita ekmeğinin arasında hazırlıyorlar, içini de cacık, marul, domates, soğan gibi bol malzemeyle dolduruyorlar. Kaldığımız süre boyunca ‘yok mu bir gyros’ modundaydım, ben zaten bol salata aşığı olduğum için bu versiyonu bayağı sevdim. 

• Souvlaki: Souvlaki, bir çeşit şiş kebap. Yine domuz veya tavuk ile hazırlıyorlar. Yanında genellikle biraz cacık, salata ve pita ekmeği geliyor. Güzel ama ben gyrosçuyum, normalde de şiş kebap bayıldığım bir şey değildir arada yerim. 

• Tzatiki: Cacık, en sevdiğim şeylerden biridir ama Türkiye’deki gibi sıvı değil de kuru cacık severim o yüzden buradakini de çok sevdim. Meze olarak her yerde bulabilirsiniz. 

• Dolmades: Bu da bizim yaprak sarmamız, aynısı. Santorini’de kaldığımız otelin kahvaltı büfesinde de servis ediyorlardı. 

• Greek Salad: Çoban salatasını minik minik değil de iri iri doğrayın, üzerine beyaz peynir, zeytin, kekik ve normalden biraz fazla zeytinyağı ile servis edin, buyrunuz Yunan salatanız hazır. 

• Peynirli: Bu sanırım seyahat boyunca en güldüğüm şeylerden biri oldu, her yerde görüyorum ‘peynirli peynirli’ bu neymiş ya diye bir yiyelim dedik, bildiğimiz peynirli pide imiş. Adı da ‘peynirli’ bu arada yani çevirmedim veya değiştirmedim. Güzel mi güzel tabii, pide sonuçta. 

• Fava: Fava özellikle Santorini’de çok meşhurdu, yine bizdeki gibi meze olarak tüketiliyor. Porsiyonları devasa.

• Saganaki: Saganaki aslında ‘tavada kızartılmış’ demekmiş, midye ve karides versiyonları tavada feta peyniri ile hazırlanıyor, bir de cheese saganaki var o bildiğimiz kızarmış peynir. Dışı çıtır, içi koca bir dilim yumuş peynir. Meze olarak popüler ve lezzetli bir ara sıcak. Midye ve karidesli olanlar kızartma gibi değil ama, aklınızda olsun. 

• Mousakka: Buradaki musakka Türkiye’dekinden farklı olarak üzeri beşamel soslu hazırlanıyor, graten gibi düşünebilirsiniz. 

• Baklava: Baklavayı biz çok ünlü bir pastanede denedik, bence güzeldi ama bizimkinden farklı olarak epey baharatlı bir tadı vardı ve fıstıklı seçeneği yoktu, direkt cevizliydi. Diğer yerlerde nasıl bilmiyorum ama.

İçkiler ve İçecekler

• Ouzo: Ouzo, bizim vazgeçilmezimiz canımız rakımız. Tavernalarda mezelerin yanında alışık olduğumuz şekilde buz ve su ile servis ediliyor. Bu arada genellikle Türk olmayan turistler tavernalarda şarap ve bira içiyorlardı eyy turistler ülkenin kültürüne biraz uyum sağlasanıza, birayı şarabı sonra da içersiniz. 

• Raki: Raki ise ismi tanıdık ama kendisi tanıdık olmayan, bir çeşit aşırı alkollü bir içki. Balkanlardaki ‘rakije’ ile aynı şey mi araştırdım ama tam olarak anlamadım, rakije dediğimiz şey de bir çeşit spirit ve Sırbistan’da ayvalısından frambuazlısına birçok meyveden yapılıyordu. Yunanistan’daki üzümden yapılıyor. Epey sert, bilginiz olsun. Buzlu bardakta servis ediliyor. 

• Tsipuro: Tsipuro ise temelde raki gibi bir şey ama raki bir kez distile edilirken tsipuro iki kez distile ediliyormuş. Yine buzlu bardakta servis ediliyor, yine çok sert. Not: Bu iki içkiyi de denemek için en iyi yer Brettos, başka yer aramanıza gerek yok. 

• Alfa ve Mythos: Alfa ve Mythos, her yerde karşılaşacağınız yerel biralar. İçimi rahat, her şeyin yanında da bir soğuk bira iyi gidiyor zaten, özellikle şehir 35 dereceyse. 

• Frappe: Yine her yerde bulabileceğiniz bir şey olan frappe, aslında bildiğimiz nescafeden hazırlanan bir şey. Nedenini bilmiyorum ama Balkanlarda çözünebilir kahve neredeyse her restoranda ve cafede var, bir de ilginç bir şekilde americano gibi kahvelerle aynı fiyatta oluyor. Neyse, frappeyi hazırlamak için nescafe, süt, buz ve isterseniz şekeri shakerda şıkışıkı yapıyorlar, sonra servis ediyorlar. Tabii ki ünlü bir şey diye denedim ama yani ne bileyim, freddo espresso içmek daha mantıklı. 

• Freddo espresso: İşte bu içilmesi mantıklı bir şey dediğim gibi. Yine buzlu kahve, fakat içindeki kahve bu kez espresso. O yüzden tadı gayet güzel, frappeyi geçiniz freddo espresso içiniz. 

• Greek coffee: Bu hakikaten bildiğimiz Türk kahvesi, sunumu olsun pişirme şekli olsun. Lokum vermiyorlar ama yanında, beni lokuma alıştıran şey Türk kahvesidir. 

Mekanlar 

Tavernalar 

Taverna kültürü zaten bizim toplum olarak hem çok sevdiğimiz hem de çok aşina olduğumuz bir şey. Masa donatılsın, rakılar servis edilsin, sohbetler edilsin; seviyoruz. Uzun uzun masada oturup yemek yenilen, sohbet edilen her türlü kültürü çok severim. Yunanistan’daki tavernalar da aynı bizim bildiğimizden, son derece keyifli. Ayrıca servis konusunda Avrupa genel olarak iyi değildir, ama Yunanistan iyi. Önereceğim tavernalar bizim denediklerimiz, onun dışında zaten belirli bölgelerde birçok taverna yan yana, birçoğunun da kalitesi benzer, o yüzden boş bulduğunuz yere oturabilirsiniz yani. 

Lithos

Psirri’de yer alan Lithos, hem çok merkezi hem de gayet keyifli bir restoran. Servis güzel, yemekler güzel, ortam güzel. Bulunduğu yerde yan yana birçok taverna var bu arada. İsterseniz gündüz geçerken rezervasyon yaptırabilirsiniz garanti olsun diye. Not: porsiyonlar dev. Abartıp da aşırı çeşit söylerseniz yiyemezsiniz muhtemelen. 

Adres: Esopou 17

Avli 

Avli, birçok yere göre epey uygun fiyatlı minik bir taverna. Adının avli olmasının sebebi gerçekten de bir avluda yer alması. İçeri girmeden göremeyeceğiniz gizli bir yerde kalıyor biraz. Deniz ürünleri yoktu hatırladığım kadarıyla, buraya özellikle soğukları uygun fiyatlı denemek için gidebilirsiniz. Yalnız bir amca vardı servis yapan, o çok ilginçti kimseyle asla ilgilenmiyordu acaba neden bilmiyorum. 

Adres: Agiou Dimitriou 12

Efcharis

Efcharis de yine yan yana birçok meyhanenin olduğu bir yerde bulunuyor. Burası anladığım kadarıyla epey turistik (bölge zaten öyle ama Efcharis iyice öyle sanırım) çünkü her dilde menü vardı, Türkçe de dahil. Türkçe menü çok komikti ama, keşke fotoğrafını çekseydim. Yemekler gayet güzel ve keyifliydi, bir artı olarak dondurulmuş kullandıkları ve taze kullandıkları deniz ürünleri de menüde yazıyor. Yine Lithos gibi, porsiyonlar dev, aklınızda olsun. 

Adres: Adrianou 49Α

Diğer öneriler: Oineas (bizim orada olduğumuz süre boyunca kapalıydı, Lithos’un hemen yanı), Klimataria (burası biraz uzakta kalıyor), Maiandros, Argoura (burası Vedat beyciğimin favorisidir, çok sever. Ama şehre biraz uzak olduğu için planlayıp denk getiremedik), Elaea, Zorbas, Agora.

Barlar

Bar konusunda Atina o kadar iyi ki, bu kadar güzel barlar olmasını beklemiyordum. Dekorasyon ve çeşitlilik açısından son derece tatmin edici birçok yer var. 

Noel

Dekorasyonu bu kadar güzel olan az yer görmüşümdür, hani olsa evimi böyle dekore etmem benim için fazla karanlık ve detaylı ama bar olarak o kadar güzel olmuş ki konsept. Buraya mutlaka gidin. İçki menülerinden ortama kadar gerçekten her şey çok özenliydi. 

Adres: Kolokotroni 59B

Six dogs 

Ön tarafta ne olduğu tam belli olmayan, arka tarafta kocaman bahçesi olan Six D.O.G.S. açık havada rahat rahat oturmak için çok keyifli bir bardı. Oturma alanı geniş ve ferah, içkileri de güzel. 

Adres:  Avramiotou 6-8

360 degrees 

Acropolis manzaralı bar konseptinin özellikle turistler arasında çok popüler olduğundan Atina Gezi Rehberi’nde bahsetmiştim. Burası da o popüler barlardan biri. Epey kalabalık oluyor, belki gitmeye önceden karar verirseniz rezervasyon yaptırabilirsiniz. Biz öyle son anda oturalım birer şarap içelim demiştik. Buranın özellikle etnik elektronik playlistini çok beğenmiştim, mekan genel olarak tavsiye edilir. Rooftop bar için diğer seçenekler de A for Athens ve Couleur Local idi, kenarda dursun. 

Adres: Pl. Monastirakiou

Brettos 

Eski ve çok tavsiye edilen bir bar olan Brettos, listenizde mutlaka yer almalı, özellikle yerel içkileri denemek istiyorsanız. Yine dekorasyon olarak çok hoşuma giden bir yer oldu burası da. Dediğim gibi tsipuro ve raki denemek için ideal bir yer. Klasik rock çalıyor olmaları da ayrıca benden artı puan almıştı, içkimi içerken (ya da içemezken mi desem tsipuro acayip sert bir şeydi) Queen dinlemek çok keyifliydi.

Adres: Kidathineon 41

Baba au rum 

Rom üzerine hazırladıkları içkilerle meşhur olan Baba au rum, yine kendine özgü konsepti olan mekanlardan biri. Başka bazlı içkiler de var ama adı üzerinde buranın olayı romlu içkiler. Tavsiye edilir, enteresan bir yer. 

Adres: Kidathineon 41

Drupes Spritzeria

Acropolis Müzesi’nin terasında içki içiyorduk ki ben biraz gidilecek yerler karıştırayım derken bir anda burayı buldum ve çok yakınımızda olduğunu fark ettim. Bir gidip bakalım dedik ve kendimizi birden İtalya’da bulduk. Buraya kesin gidin, hatta bizim yaptığımız gibi Acropolis Müzesi çıkışı gidin ve birer aperol için. Peynirleri, şarküteri tabakları falan sizi bulunduğunuz süre boyunca İtalya’ya götürecek. Kesin tavsiye. 

Adres: Zitrou 20

Diğer öneriler: Momix (burası Gazi’de, konsepti çok ilginç olduğu için çok öneriliyor), Clumsies, Couleur Locale, A for Athens, Black Duck Garden.

Sağlıklı yemekler için:

Join juice bar

Birbirinden çeşitli meyve sebze suları, smoothieleri, kaseleri ile benim ‘ya nolur sağlıklı yiyelim vitamin istiyorum’ anlarımın kurtarıcısı. Şehrin çok merkez bir yerinde, tavsiye edilir. 

Adres: Romvis 24

Yiasemi 

Kaldığım süre boyunca iki kez gittiğim Yiasemi’de özellikle vejetaryen birçok seçenek var. Gündüz de gidebilirsiniz, akşam yemeğine de gidebilirsiniz, içki veya kahve için de tercih edebilirsiniz. Plaka’da çok tatlı ve popüler bir sokakta yer alıyor, dekorasyonu çok tatlı, yemeklerin de fiyatları uygun. Ayrıca içeride piyano vardı tabii piyano görünce hiçbir şeyi umursamadan başına oturduğum için burada da öyle yaptım.

Adres:  Mnisikleous 23 

Yerel lezzetler için: 

Kostas Souvlaki

Souvlakiden bahsettim buranın en ünlü sokak lezzetlerinden diye, Kostas da souvlaki deyince ilk önerilen yer. Önünde kesin sıra vardır, her zaman öyle oluyor ve biraz da erken kapatıyor. 

Adres: Pl. Agias Irinis 2

Smak 

Smak ‘peynirli’ ve pizza yapan minik bir mekan. Peynirliyi aşırı merak etmemiz sonucu burada denedik, sadece peynirli değil birçok çeşit var hani merak ederseniz. Ama ben sizin için denedim, peynirli bildiğimiz pide, bunu da unutmayın. 

Adres: Romvis 21

Styl Cafe 

İlk gün eve giriş yapmayı beklerken rastgele bir yere oturup souvlaki yemiştik, burası orası. Hani öyle çok bir özelliği yok ama yazmamın sebebi bulunduğu meydanda birçok mekan olması. Beyaz sofra şarabını sevmemiştim, giderseniz başka bir şey için. Standart cafe yani aslında.

Adres: Evaggelistrias 1

Tatlı 

Stani 

‘Burası çok meşhur bir pastaneymiş’ diye kendimizi sürüklediğimiz Omonia’daki Stani, gerçekten de bildiğimiz pastane. Burada böyle güzel bir dilim yoğurt üzerine bal ve ceviz ile servis ettikleri bir şey var, ben onu deneyeceğim diye gitmek istemiştim. Zaten o üçlü bir araya gelince çok güzel oluyor, burada da iyiydi. Süt ürünleri hakkında özellikle övünüyorlar. Baklavayı da burada denedik, cevizli ve baharatlıydı. Gezi Rehberi’nde de bahsettiğim gibi bulunduğu yer pek tekin değil ama gündüz bir şey olmaz, aklınızda olsun.

Adres: Marikas Kotopouli 10

Le Greche 

‘Atina’da nereye gidelim’ sorusunu instagramdan sormamın üzerine bir takipçimin verdiği cevapla buraya gittik ve uzun süredir yediğim en iyi dondurma buradaydı. Civarda birçok dondurmacı göreceksiniz gezerken, ama gidin ve burayı mutlaka bulun. Tuzlu karamelli dondurma yiyin benim için de. 

Adres: Mitropoleos 16

Bonus: los gatos, ispanyol mutfağı 

Kaldığımız ilk evin hemen karşısında burayı gördüğüm andan beri paellada aklım kalmıştı. Son günlere doğru tavernaya gitmekten fenalık gelince burası çok iyi geldi. İspanyol ve Meksika mutfağı seviyorsanız tavsiye edilir. 

Adres: Romvis 17

Kısa kısa 

• Porsiyonlar özellikle tavernalarda devasa. Birden bire kendinizi tutamayıp çok şey söylemeyin, yiyemeyebilirsiniz. 
• Arpa şehriye çok kullanıyorlar, arpa şehriyeli salata da yapıyorlar, pilav olarak da var.
• Cafelerin ve restoranların yüzde doksanında wifi var ve de şifreleri genellikle telefon numaraları, bu da ek bilgi olarak burada dursun. 
• Bahşiş beklentisi ile karşılaşmadık, hesaba yüzde on ekleme ile de karşılaşmadık. Ne yazıyorsa onu ödüyorsunuz genelde. 
• Çok abartı lüks bir yere gitmediğiniz sürece fiyatlar genel olarak iyi.
• Gyrosu restoranlarda tabak olarak 10-12 euroya servis ederlerken büfelerde 3-4 euroya satıyorlar, gayet de güzel aklınızda olsun. Özellikle Acropoli metrosunun çıkışında vardı bir tane adını hatırlamıyorum, biz gyros krizi gelince oraya gidiyorduk (hemen lokal olduk gyros krizi falan geliyor).
• Biz kahvaltı ve kahve meselesini genelde çıkmadan evde hallettiğimiz için o konuda çok fazla bir şey öneremeyeceğim. 
• Ermou’nun ara sokaklarından biri olan Romvis’i not edin, yukarıda bahsettiğim birçok mekan bu sokak ve civarında. 

Atina Gezi Rehberi’ne de bekleriz.